Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/1552
Karar No: 2020/9656
Karar Tarihi: 09.09.2020

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/1552 Esas 2020/9656 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2020/1552 E.  ,  2020/9656 K.

    "İçtihat Metni"

    Hakaret, tehdit ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından sanık ..."nun 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 125/1, 106/1, 123/1, 43/1 (2 kez), 62/1 (3 kez) , 50/1-a (2 kez) ve 52/2. (2 kez) maddeleri gereğince 1.860,00 Türk lirası adli para, 6 ay 7 gün hapis ve 1.500,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Bergama 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/12/2014 tarihli ve 2014/72 esas, 2014/214 sayılı kararının temyiz edilmeden kesimleşmesini müteakip anılan kararın infazı sırasında, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçların uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek, infazın durdurulup durdurulmayacağına dair bir karar verilmesi yönündeki Bergama Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan talebin kabulü ile uzlaştırma işlemlerinin yapılmak üzere dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine ilişkin Bergama 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/12/2016 tarihli ve 2014/72 esas, 2014/214 sayılı ek kararını takiben uzlaşma sağlanamaması sebebiyle ilâmın infazının devamına dair aynı Mahkemenin 22/03/2017 tarihli ve 2014/72 esas, 2014/214 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin 04/04/2017 tarihli ve 2017/223 değişik iş sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 27/02/2020 gün ve 94660652-105-35-847-2020-Kyb sayılı istemleri ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/03/2020 gün ve 2020/29447 sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daireye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
    Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
    "Mahkemesince, uzlaşma sağlanamadığına dair düzenlenen rapor nazara alınarak anılan cezanın aynen infazına verilmiş ise de;
    02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır." şeklindeki,
    Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez." şeklindeki,
    Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez." şeklindeki,
    Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır." şeklindeki,
    Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir." şeklindeki,
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesinde yer alan, "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır." şeklindeki,
    Aynı Kanun"un 21/1-2. maddesinde yer alan, " Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." şeklindeki düzenlemeler hep birlikte değerlendirildiğinde;
    Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, tebligatın iade gelmesi durumunda bu defa muhatabın mernis adresinin tespitini yaparak, mernis adresi ile bilinen en son adresin aynı olduğunun anlaşılması halinde 7201 sayılı Kanun"un 21/2. maddesi gereğince işlem yapılması, mernis adresinin farklı bir adres olduğunun anlaşılması durumunda ise mernis adresine aynı Kanun"un 10/1. maddesi gereğince tebligat yapılması gerektiği,
    Somut olayda Uzlaştırmacı tarafından PTT marifetiyle müşteki ..."ya gönderilen uzlaşma teklif formunun da içerisinde olduğu zarf incelendiğinde üzerinde ""bekleme müddeti bitti iade"" şeklindeki ibarenin yer aldığı, müştekiye ulaşılamaması nedeniyle uzlaşma davetiyesinin teslim edilemediğinden bahisle uzlaşma sağlanamadığı belirtilmiş ise de, taraflara öncelikle bilinen son adreslerine anılan davetiyenin gönderilmesi gerektiği, iade edilen davetiye yönünden yukarıda detaylıca açıklandığı üzere uzlaştırma bürosundan bilinen son adreslerine uzlaştırma teklifinin gönderilmesini talep etmesi ve büronun da açıklandığı şekilde tebliğ yapması gerektiği cihetle, usulüne uygun uzlaşma teklifi yapılmadığı gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    I-Olay:
    Uzlaştırmacı tarafından PTT marifetiyle müşteki ..."ya gönderilen uzlaşma teklif formunun da içerisinde olduğu zarf incelendiğinde üzerinde ""bekleme müddeti bitti iade"" şeklindeki ibarenin yer aldığı, müştekiye ulaşılamaması nedeniyle uzlaşma davetiyesinin teslim edilemediğinden bahisle uzlaşma sağlanamadığı belirtilmiş ise de, taraflara öncelikle bilinen son adreslerine anılan davetiyenin gönderilmesi gerektiği, iade edilen davetiye yönünden yukarıda detaylıca açıklandığı üzere uzlaştırma bürosundan bilinen son adreslerine uzlaştırma teklifinin gönderilmesini talep etmesi ve büronun da açıklandığı şekilde tebliğ yapması gerektiği cihetle, usulüne uygun uzlaşma teklifi yapılmadığı gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçeleriyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
    II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
    Uzlaşma işlemlerinin usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    III- Hukuksal Değerlendirme:
    5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesinin 1. fıkrasında “Hakim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunması halinde bu maddede düzenlenen olağanüstü yasa yoluna konu olabileceği belirtilmiştir.
    Y.C.G.K."nun 17.7.2007 gün ve 2007/145-172 sayılı, 27.3.2007 gün ve 2007/73-76 sayılı kararlarında da vurgulandığı üzere hükümdeki diğer yasaya aykırılıklar giderilmeden, uyuşmazlık konusunda karar verilmesi halinde, hukuka aykırılıkları giderme ve ülkede uygulama birliğini hukuka uygunlukla sağlama amacına hizmet için öngörülen "Kanun yararına bozma" kurumu, bünyesinde hukuka aykırılık taşıyan hükümleri onaylama sonucunu doğuracaktır.
    Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde başkaca yeni hukuka aykırılıkların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    İncelenen dosyada;
    Sanık ... hakkında tehdit, hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından cezalandırılması talebiyle 31/03/2014 tarihinde kamu davasının açıldığı, yargılama neticesinde Bergama 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/12/2014 tarihli ve 2014/72 esas, 2014/214 sayılı kararı ile sanık hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle, 125/1, 123/1, 43/1 (iki kez), 62/1 (üç kez), 50/1-a (iki kez) ve 52/2 (iki kez) maddeleri uyarınca 3.740,00 Türk Lirası, 1.800,00 Türk Lirası ve 1.500,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyiz edilmeden kesinleşmesini müteakip infazı sırasında, Bergama 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/12/2016 tarihli ve 2014/72 esas, 2014/214 sayılı ek kararı ile 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçların uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek, infazın durdurulmasına ve uzlaşma işlemleri için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine karar verildiği, aynı Mahkemenin 22/03/2017 tarihli ve 2014/72 esas, 2014/214 sayılı ek kararı ile uzlaşma sağlanamaması sebebiyle ilâmın infazının devamına dair karar verildiği, bu karara karşı yapılan itirazın mercii Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin 04/04/2017 tarihli ve 2017/223 değişik iş sayılı kararı ile reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
    Kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu ile korunan hukuki yarar, kişi özgürlüğünün korunması ve bireyin psikolojik ve ruhsal bakımdan rahatsız edilmemesi ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu suçun oluşabilmesi için, kanun metninde yazılı bulunan telefon etme, gürültü yapma ya da aynı maksatla hukuka aykırı bir davranışta bulunulması eylemlerinin bir kez yapılmasının yeterli olmadığı, eylemlerin ısrarla tekrarlanması, süreklilik arz etmesi ve sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma saiki ile işlenmesi gerekmektedir.
    Bu açıklamadan da anlaşılacağı üzere, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçu özel kast aranan bir suçtur ve o özel kast da sanığın eylemlerini sırf kişilerin huzur ve sükununu bozma kastıyla hareket etmesidir. İncelenen dosyada, sanığın hakaret ve tehdit içerikli mesajlar çektiği sabit ise de, sanığın bu eylemlerini sırf kişinin huzur ve sükununu bozma amacıyla yaptığına dair özel kastının bulunup bulunmadığı yönünde değerlendirme yapılmaksızın, içerikleri itibariyle mesajların "katılana rahatsızlık verdiği ve tedirginlik yarattığı" şeklindeki gerekçeyle mahkumiyet hükmü kurulduğu anlaşılmıştır.
    Bu bağlamda; Yargıtay incelemesi sırasında saptanan yukarıda belirtilen yeni hukuka aykırılık nedenleri, Kanun yararına bozma konusu yapılmadığından belirtilen Kanun yolunun niteliği gereği resen giderilemeyecektir.
    Kanun yararına bozma konusunun bu aşamada sonuçlandırılması, yapılan açıklamalar ışığında olanaklı bulunmamaktadır.
    IV-Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    1)Kanun yararına bozma isteği hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
    2)Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedenleri açısından, Kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMEK üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, bu hususun değerlendirilmesinden sonra, diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 09/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi