16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/11900 Karar No: 2020/4961 Karar Tarihi: 14.10.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/11900 Esas 2020/4961 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2018 yılında verilen, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine hükmeden kararın temyizi Bölge Adliye Mahkemesi'nce incelenmiştir. CMK'nın 299. maddesi gereğince sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebi reddedilmiştir. Yargılama usullerinin kanuna uygun yapıldığı, delillerin hukuka uygun olarak toplandığı ve iddia ve savunmaların eksiksiz olarak sergilendiği belirlenmiştir. Ancak, temel cezanın belirlenmesinde Terörle Mücadele Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken, artırımın kanunun 1. fıkrası uyarınca yapıldığının belirtilmemesi sebebiyle hüküm BOZULMUŞ, ancak düzeltme yapılarak onanmıştır. Kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nın 314/2, 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri, TMK'nın 5. maddesi ve CMK'nın 299, 302/1 ve 303/1-c maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2019/11900 E. , 2020/4961 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.10.2018 tarih ve 2018/939 - 2018/408 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : 5237 sayılı TCK"nın 314/2, 3713 sayılı TMK"nın 5, TCK"nın 62, 53/1-2-3, 58/9, 63. maddeleri uyarınca hükmedilen mahkumiyet kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü sair nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Tayin edilen temel cezadan 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 5. maddesi uyarınca artırım yapılırken 3713 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1. fıkrası uyarınca artırım yapıldığının belirtilmesi gerektiği gözetilmeden uygulama maddesinin yalnızca 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi olarak gösterilmesiyle yetinilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan hükmün ikinci fıkrasından “5. maddesi gereğince” ibaresinin çıkarılarak yerine "5. maddenin 1. fıkrası gereğince” kısmı eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 29. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.