Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/12838 Esas 2016/5183 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12838
Karar No: 2016/5183
Karar Tarihi: 22.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/12838 Esas 2016/5183 Karar Sayılı İlamı

19. Hukuk Dairesi         2015/12838 E.  ,  2016/5183 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2015
NUMARASI : 2012/6-2015/32


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... ile davalılar vek. Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Dava, davalı tarafından takibe konulan bono bedelinin ödendiğinden bahisle bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından dava konusu bonoya karşılık davalı ..."na toplam 78.600 TL ödeme yapıldığı, dava konusu bonoyu ..."ndan ciro ile devralan ve takibe koyan diğer davalı ..."nun, davalı ..."nun babası olduğu, davacı ile davalı ... arasındaki ilişkiyi bilmesi ve davacıyı tanıması gerekdiği, davalıların aralarındaki alacak-borç ilişkisinin niteliğini tam olarak açıklamamaları, takibin sadece davacıya karşı yapılmış olması nazara alındığında davalı ..."nun da yapılan ödemeleri bildiği kanaatine varıldığı, yargılama sırasında yapılan ödemeler nedeniyle davanın istirdat davasına dönüştüğü gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, dava konusu bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 86.955,45 TL fazla ödemenin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı HMK"nın 297. maddesinde belirtilmiştir. Anılan maddeye göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Somut durumda, mahkemece davada 2 davalı bulunmasına rağmen hükümde, hangi davalı olduğu belirtilmeksizin "... davalıya borçlu olmadığının tespitine", "... davalıdan alınarak davacıya verilmesine", "... kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar verilmiş olması infazda tereddüt yaratacak nitelikte olup HMK"nın 297. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklana nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1.350,00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 22/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.