
Esas No: 2015/16368
Karar No: 2017/7482
Karar Tarihi: 15.06.2017
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/16368 Esas 2017/7482 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı şirket, davalı ile imzalanan sağlık hizmeti verilmesine ilişkin sözleşmenin 3.1.3.1 maddesi gereğince, ilave ücret alınmasına ilişkin koşulların düzenlendiğini, davalının 26.8.2011 tarihli yazı ile sözleşmede belirlenen oranların üzerinde ilave ücret alındığı gerekçesi ile 10.000 TL. cezai şart ile 608 TL. zarar tutarının hakedişlerinden mahsup edileceğinin bildirildiğini, muayene, tetkik ve tedavi işlemleri dışında sunulan hizmetlerden yararlanmak isteyen hastalardan onayı alındıktan sonra ek ücret alındığını ileri sürerek, davalı işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, sözleşmede otelcilik hizmetleri de dahil olmak üzere ... hükümlerinin uygulanacağının düzenlendiğini davacının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle tahakkuk ettirilen cezanın doğru olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece alınan bilirkişi raporu benimsenerek davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, alınan ilave ücretlere hasta ya da yakınının onayı olduğu ve herhangi bir hasta şikayeti gözlemlenmediğinden cezai işlemin ... ve sözleşme hükümlerine uygun olmadığının açıklandığı belirtilmiştir. Hemen şunu belirtmek gerekir ki, tacir olan davacı sözleşme ile üstlendiği edimleri ifa ederken sözleşmeye uygun davranmakla yükümlü olup, sözleşmeye aykırı davranması halinde sözleşmede kararlaştırılan cezayı ödemekle yükümlüdür.
Davalı kurum davacıya gönderdiği 26.8.2011 tarihli yazı ile, hastaların bazılarından ilave ücret alınması nedeniyle Sözleşmenin 3.1.3.1. maddesi uyarıncada cezai şart uygulamış bulunmaktadır. Sözleşmenin anılan maddesinde “...... işlemlerden önce yazılı onay alınmadan, işlemler sırasında herhangi bir gerekçe ileri sürülerek ilave ücret talebinde bulunması veya kurumca belirlenen oranda fazla ilave ücret alındığının tesbit edilmesi halinde ......” denilmek suretiyle, hastaların yazılı onayı olsa dahi kurumca belirlenen oranda fazla ilave ücret alınmasının yasaklandığı ve bu hükme aykırılık halinde cezai şart uygulanacağı belirtilmiştir. Bu itibarla hastalardan yazılı onay ve taahütname alınmış olsa da, kurumca belirlenen orandan fazla ilave ücret alınması durumunda cezai şart uygulanması gerekir. Bu durumda mahkemece, az yukarıda anılan yazı içeriğinde ismi geçen hastalara ilişkin evraklar incelenerek, davacının bu hastalardan aldığı ücretin kurumca belirlenen orandan fazla olup olmadığının saptanması zorunludur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu açık ve davacı iddialarını cevaplayan nitelikte olmadığından hükme esas alınması doğru değildir. O halde mahkemece, konularında uzman kişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan, 26.8.2011 tarihli yazıda ismi geçen hastalara ilişkin evraklar üzerinde de bilirkişi incelemesi yaptırılarak, hastalardan alınan ilave ücretlerin kurumca belirlenen oranı geçip geçmediği hususunda tarafların iddia ve savunmaları konusunda açıklayıcı, ayrıntılı rapor düzenlettirilmesi ve sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.