Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/8074
Karar No: 2018/3322
Karar Tarihi: 26.03.2018

Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/8074 Esas 2018/3322 Karar Sayılı İlamı

8. Ceza Dairesi         2017/8074 E.  ,  2018/3322 K.

    "İçtihat Metni"

    6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun"a muhalefet suçundan sanık ..."in, anılan Kanun"un 13/1, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 19, 59, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun"un 4 ve 6. maddeleri gereğince içtimaen 1.403.333 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verilerek bu cezanın ertelenmesine dair (kapatılan) Üsküdar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.02.1992 tarihli ve 1992/99 esas, 1992/65 sayılı kararının infaz edilmesini müteakip, hükümlü müdafiinin sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesine yönelik uyarlama kararı verilmesi talebine ilişkin yapılan yargılama sonucunda, sanığın 1.403,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5728 sayılı Kanun"un 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2015 tarihli ve 1992/99 esas, 1992/65 sayılı ek kararını takiben, hükümlü müdafiinin arşiv kaydının silinmesi talebinin kabulü ile arşiv kaydının silinmesine dair anılan Mahkemenin 18.01.2016 tarihli ve 1992/99 esas, 1992/65 sayılı ek kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
    Dosya kapsamına göre,
    1- İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 08/12/2015 tarihli ve 1992/99 esas, 1992/65 sayılı ek kararı yönünden yapılan incelemede, sanık hakkında 11.02.1992 tarihli kararla neticeten hükmolunan 1.403.333 Türk lirası ağır para cezasının ertelenmesine karar verildiği, hükümlünün adli sicil kaydına konu 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunun karar tarihindeki anılan Kanun"un 7/son maddesi uyarınca mevzuat gereği adli sicil kaydından çıkartılarak arşiv kaydına alınması gerektiği, 6290 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile değişik 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun geçici 2/2 maddesi uyarınca ancak aynı Kanun"un 12/1-b. maddesindeki şartların gerçekleşmesi halinde arşiv kaydından silinmesinin mümkün olduğu, bu haliyle söz konusu mahkumiyet kaydının henüz arşiv kaydından silinme koşulları oluşmamakla birlikte, cezası tecil edilen mahkumiyetin 765 sayılı Kanun"un 95/2. maddesi uyarınca esasen vaki olmamış sayıldığı tarih esas alınarak 5352 sayılı Kanun"un 12/b-1 maddesi gereğince yasaklanmış hakların iadesi kararı alınması halinde anılan arşiv kaydının silinme koşulları oluşacağından, herhangi bir kaydı bulunmaması gerekirken adli sicil kaydında tutulacak bir kaydın oluşması şeklinde şahsın aleyhine sonuç doğuracak nitelikte kayda esas mahkumiyetle ilgili olarak yapılan uyarlama yargılaması neticesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde,
    2- İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/01/2016 tarihli ve 1992/99 esas, 1992/65 sayılı ek kararı yönünden yapılan incelemede, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5352 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesinin 11/04/2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun"da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun"un 3. maddesi ile değişik 2. fıkrasında “Bu Kanunun yayımı tarihinde, Anayasanın 76 ncı maddesi ile bazı özel kanunlarda yer alan ve bir hak yoksunluğuna neden olan mahkûmiyetler bakımından, arşive alınan veya şartları oluştuğu halde ya da henüz şartları oluşmadığı için arşive alınmayan kayıtlar hakkında 12 nci maddenin birinci fıkrası hükmü uygulanır.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, sanığın işlediği 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunun karar tarihindeki anılan Kanun"un 7/son maddesi uyarınca mevzuat gereği adli sicil kaydından çıkartılarak arşiv kaydına alınması gerektiği, 6290 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile değişik 5352 sayılı Yasa"nın geçici 2/2 maddesi uyarınca ancak aynı Kanun"un 12/1-b. maddesindeki şartların gerçekleşmesi halinde arşiv kaydından silinmesinin mümkün olduğu görülmekle, söz konusu mahkumiyet kaydının henüz arşiv kaydından silinme koşulları oluşmadığı gibi, 6290 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen 5352 sayılı Kanun"un geçici 2/3. maddesi gereğince 6290 sayılı Kanun"un yürürlüğe girdiği 11.04.2012 tarihinden itibaren şartları oluştuğu taktirde Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü tarafından arşiv kayıtlarının silinebileceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08.03.2017 gün ve 2016/14663 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15.03.2017 gün ve KYB/2017-16273 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    1- Dosya kapsamına göre; hükümlünün 647 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca ertelenmiş olan mahkumiyetinin 6136 sayılı Yasanın 7/son madde ve fıkrası uyarınca adli sicil kaydından çıkarılarak arşiv kaydına alınması gerektiği, 6290 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile değişik 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu"nun geçiçi 2/2. madde ve fıkrası uyarınca aynı Kanunun 12/1-b madde ve fıkrasındaki şartların gerçekleşmesi durumunda arşiv kaydından silinebileceği ancak; 765 Sayılı Yasa"nın 95/2. madde ve fıkrası uyarınca hükmün esasen vâki olmamış sayıldığı tarih esas alınarak mevzuat hükümleri gereği silinme şartlarının gerçekleşmiş olması nedeniyle hükümlünün herhangi bir kaydı bulunmaması gerekirken, adlî sicil kaydında tutulacak bir kaydın oluşturulmasına yol açacak ve aleyhe sonuç doğuracak şekilde kayda esas mahkûmiyetle ilgili olarak yapılan uyarlama yargılaması neticesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi,
    2- 11.04.2012 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Kanunla değişik 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun geçici 2/3. maddesi uyarınca arşive alınan kayıtların şartları oluştuğunda Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silineceği gözetilmeden yazılı şekilde, mahkemece arşiv kaydının adli sicilden çıkarılmasına karar verilmesi,
    Yasaya aykırı, Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nca düzenlenen ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 08.12.2015 ve 18.01.2016 gün, 1992/99-65 esas-karar sayılı kararlarının CMK.nun 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, hükümlü hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na tevdiine, 26.03.2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi
    KARŞI DÜŞÜNCE

    İstanbul Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2015 tarih ve 1992/99 esas, 1992/65 karar sayılı, sanık ... hakkındaki kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün CMK.nun 231/5. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükmün bozulmasına dair sayın çoğunluğun görüşüne aşağıdaki nedenlerle katılma olanağı olmamıştır.
    Sanık ... hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonunda Üsküdar 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 11.02.1992 tarih ve 1992/99-65 sayılı kararı ile 6136 sayılı Kanunun 13/1, 59, 647 sayılı Kanunun 4 ve 6. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına ve ertelenmesine karar verildiği ve kararın 18.02.1992 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.
    Hükümlü müdafiinin talebi üzerine Anadolu 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2015 tarih ve 1992/99 esas, 1992/65 sayılı Ek kararı ile kesinleşmiş mahkumiyet yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 esas, 2009/13 karar, 14.04.2009 tarih ve 2008/8-47 esas, 2009/95 karar sayılı kararı ile bir çok kararda; “Karma niteliği bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun, maddi ceza hukukuna ilişkin yönü nazara alındığında, 5237 sayılı TCK.nun 7. maddesinde tanımlanan lehe yasanın geçmişe yürümesi ilkesi uyarınca, önceki hükümlere de uygulanması doğaldır. Kaldı ki, yasa koyucuda olası tartışmaları engellemek için 23.01.2008 gün ve 5728 sayılı Yasanın Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında bu hususu “Bu kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce kesinleşmiş ve infaz edilmekte olan mahkumiyet kararları hakkında, lehe kanun hükümleri, hükmü veren mahkemece 13.12.2004 tarihli 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 98 ile 101. maddeleri dikkate alınarak ve dosya üzerinden incelenmek suretiyle belirlenir.” hükmü ile yasal bir çözüme kavuşturmuştur.
    Gerek yasal düzenleme gerekse hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun hukuksal niteliği nazara alındığında, bu kurumun kesinleşmiş, infaz edilmekte olan ve hukuki yararı bulunmak koşuluyla infaz edilmiş hükümler yönünden uygulanması zorunludur.” denilmek suretiyle kesinleşmiş ve infaz edilmiş hükümler yönünden de hükmün açıklanmasının mümkün olduğu belirtilmiştir.
    Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip olup, bu husus Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19.02.2008 gün ve 346-25 sayılı kararında “Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CYY’nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Müessesenin yargılama yasasında düzenlenmiş bulunması da onun karma niteliğini değiştirmez” şeklinde açıkça vurgulanmıştır.
    Kanun yararını bozma talep yazısında da belirtildiği üzere, 647 sayılı Kanunun G.Ç. maddesi uyarınca cezası tecil edilen mahkumiyetin 765 sayılı TCK.nun 95/2. maddesi uyarınca esasen vaki olmamış sayıldığı tarih itibarıyle 5352 sayılı Kanunun 12/b-1 maddesi gereğince ancak yasaklanmış hakların iadesi kararı alınması halinde arşiv kaydının silinme koşulları oluşacaktır.
    Başka bir anlatımla 765 sayılı TCK.nun 95/2. maddesi gereğince mahkumiyet hükmünün vaki olmamış sayılması halinde dahi kişi hakkındaki arşiv kaydı varlığını korumaktadır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi durumunda beş yıllık denetim süresinin tamamlandığında davanın düşmesi kararı verileceğinden hükümlü lehine bir uygulama olacaktır.
    Bu itibarla, yerel mahkeme kararının bozulmasına dair çoğunluğun 1 no’lu bozma kararına iştirak edilmemiştir. 26.03.2018



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi