Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/5431 Esas 2018/318 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/5431
Karar No: 2018/318
Karar Tarihi: 16.01.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2017/5431 Esas 2018/318 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2017/5431 E.  ,  2018/318 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.09.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı vekili, üç adet taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim ya da satış suretiyle giderilmesini istemiştir.
    Davalılar ..., ... ve ... davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.
    6100 sayılı HMK’nun 323. maddesinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücreti ile karar ve ilam harçlarının da yargılama giderlerinden olduğu açıklanmıştır. Bu itibarla, yargılama giderleri, aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir ve vekalet ücreti ile karar ve ilam harcı da yargılama giderlerindendir.
    Ancak paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi; karar ve ilam harcının ise dava konusu taşınmazın satış bedeli üzerinden hesap edilip taraflardan payları oranında tahsiline karar verilmesi gerekir. Taraflar arasında Hazinenin bulunması halinde ise Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğundan bu hususun göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
    Öte yandan 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu açıklanmıştır.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; mahkemece yargılama sırasında davada kendisini vekil ile temsil ettirmiş olan davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve Harçlar Kanununun 13/j maddesi gereğince Hazine harçtan muaf olduğu halde harçla yükümlü tutulması doğru olmadığı gibi hüküm sonucunda infazda tereddüt yaratacak şekilde dava konusu taşınmazların ada/ parsel numaralarının belirtilmemesi de doğru görülmemiş; bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 16.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.