13. Ceza Dairesi 2019/8477 E. , 2019/13020 K.
"İçtihat Metni"KANUN YARARINA BOZMA
Hırsızlık suçundan sanık ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 141/1. maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/09/2009 tarihli ve 2009/571 esas, 2009/593 sayılı kararının Yargıtay 13. Ceza Dairesinin 10/07/2013 tarihli ve 2012/8256 esas, 2013/22324 karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşmesini müteakip, cezanın infazı sırasında, Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilâmdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi talebinin reddine dair Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2017 tarihli 2009/571 esas, 2009/593 sayılı ek kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 08/04/2019 gün ve 94660652-105-23-3999-2019-Kyb sayılı yazısı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 15/04/2019 gün ve 2019/38874 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği,
MEZKUR İHBARNAMEDE;
02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (b-5) bendi uyarınca hursızlık (madde 141) suçunun uzlaşma kapsamına alındığı ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddî hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklindeki hüküm uyarınca kesinleşmiş kararlar bakımından da uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiği cihetle; hükmün infazının durdurularak, 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, talebin yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı hırsızlık suçunun, hükümden sonra yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler gereğince uzlaşma kapsamına alındığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 30/10/2007 tarihli ve 2007/4-200 esas, 2007/219 sayılı ilâmında belirtildiği üzere, uzlaştırma kurumu her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 253 ve 254. maddelerinde hüküm altına alınarak usul hukuku kurumu olarak düzenlenmiş ise de, fail ile devlet arasındaki ceza ilişkisini sona erdirmesi bakımından maddi hukuka da ilişkin bulunması nedeniyle yürürlüğünden önceki olaylara uygulanabileceği, bu uygulamanın sadece görülmekte olan davalar bakımından geçerli olmayacağı, 5237 sayılı Kanun"un 7/2. maddesindeki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." şeklindeki hüküm uyarınca kesinleşmiş kararlar bakımından da uzlaştırma hükümlerinin uygulanması gerektiği ve bu hususun infaz aşamasında gözetilebileceği, yerine getirilen hükümler yönünden ise, uzlaştırma sanığın hukuki yararının bulunması koşuluyla uygulanabileceği, somut olayda, sanığın talebine konu suç yönünden mahkemece uzlaştırma uygulanıp, uzlaşma gerçekleştiği takdirde, CMK"nın 254/2. maddesi gereğince davanın düşmesine karar verilebileceği ve hırsızlık suçundan kurulan hüküm kendisinden sonra işlenen suçlar bakımından tekerrüre esas olma özelliğini yitireceği, bu durumda hırsızlık suçu yönünden 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanmasında sanığın hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerektiği anlaşıldığından, 5271 sayılı Kanunu’nun 253. maddesindeki esas ve usullere göre uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi için yargılama dosyasının uzlaştırma bürosuna gönderilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden KABULÜ ile, Elazığ 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/03/2017 tarihli 2009/571 esas, 2009/593 sayılı ek kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin merciince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 23/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.