
Esas No: 2015/11409
Karar No: 2016/5176
Karar Tarihi: 22.03.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/11409 Esas 2016/5176 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının usule ilişkin bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı şirket yetkilisi ... ile davacı vek. Av. ... ve davalı vek. Av. ..."ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların ve şirket yetkilisinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, tedarikçi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; taraflar arasındaki sözleşmesel ilişki çerçevesinde taraf defterlerindeki cari hesap bakiyelerinin birbirlerini doğruladığı, davada stok farkı ile mağaza açılış ve katılım bedellerine ilişkin talepler bakımından sözleşmede belirlenen miktarlar bakımından fatura bedellerinin on katının üstündeki bir değerin kabul edilmesinin TMK"nın 2. maddesi kapsamında açık aykırılık oluşturacağı, katılım payının hiçbir suretle sağlayıcı tarafından tedarik edilen ürünlerin belli bir kısmını aşmaması gerektiği, on kat düzeyindeki kısım itibariyle hakkaniyete aykırılığın bulunduğu, davalı tarafından fazla prim kesildiği gerekçeleriyle, davanın ıslahla arttırılan miktar üzerinden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı tarafından sözleşmeye aykırı prim uygulamaları nedeniyle fazladan ve haksız olarak kesildiğini iddia ettiği prim faturaları bedellerinin, yeni mağaza açılış, tadilat ve yenilemelere ilişkin fatura bedellerinin, stok farkı fatura bedellerinin ve cari hesap alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Ne var ki, davacı tarafından davalıya düzenlenen ve davacının davalıdan olan cari hesap alacağından kesilmek suretiyle tahsil edilen prim, mağaza açılış, tadilat ve yenileme ile stok farkı faturalarının davacı defterlerinde kayıtlı olduğu ve davacının taraflar arasındaki ticari ilişkinin devamı süresince ihtirazi kayıt ileri sürülmeden ödendiği, davacının ticari ilişki sona erdikten sonra geçmişe yönelik olarak talepte bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda, dava konusu faturaları defterlerine kaydeden ve ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin ödeyen davacının cari hesap alacağı dışındaki anılan faturalar nedeniyle talepte bulunamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan, davacı cari hesap alacağını talep etmekte haklı ise de, dava tarihinden önce davalı temerrüde düşürülmediğinden ıslahla arttırılan miktara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 22/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.