Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5104
Karar No: 2019/8992
Karar Tarihi: 07.10.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5104 Esas 2019/8992 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2019/5104 E.  ,  2019/8992 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesi

    Taraflar arasındaki tahkim davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 01.10.2019 Salı günü davacılar vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Başvuranlar vekili; müvekkili ... 06.02.2010 tarihinde ... Hastanesinde yaşı küçük müvekkili ... doğumu sırasında hekimlik sözleşmesi kurdukları doktor ... doğum için müvekkilini doğumhaneye yatırmasına karşın doğuma katılmadığını, onun yerine başka bir kişinin doğumu gerçekleştirdiğini, ... en az %32,3 oranında malul kalacak şekilde doğduğunu, ... Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 11.11.2015 tarihli raporuna göre doğuma katılmayan doktorun kusurlu olduğunu, bu nedenle doktor ... Sağlık Uzmanları Bireysel Riskler Sigortacısı olan davalıya başvurulmasına karşın müvekkillerine ödeme yapılmadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik davacı küçük ...’nın beden gücü kaybı, tedavi, rehabilitasyon ve estetik giderleri, yeniden yapılması gerekli tıbbı müdahaleler dolayısıyla gerekli tedavi giderleri ile bakım ve bakıcı giderleri nedeniyle 1.000,00 TL maddi tazminatın; davacı
    ... için ameliyat ve tedavi giderleri dolayısıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın; küçük ... için 75.000,00 TL, anne ... için 75.000,00 TL ve baba ... için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 200.000,00 TL manevi tazminatın, 05.12.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, başvurunun reddini savunmuştur.
    Uyuşmazlık Hakem heyetince 05.09.2016 tarihli, K-2016/25537 sayılı kararı ile toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, küçük ... için 333.159,74 TL maluliyet tazminatı ile birlikte 50.000,00 TL manevi tazminat, anne ... için 40.000,00 TL ve baba ... için 40.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 463.159,74 TL tazminatın 16.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine, İtiraz Hakem Heyetince 14.04.2017 tarihli 2017/İHK-1256 kararıyla, poliçede aksine bir hüküm bulunmadıkça davalının Sağlık Uzmanları Bireysel Riskler Sigorta Poliçesi kapsamında sorumlu sayılabilmesi için sigortalısının kusurlu olması gerektiği, İstanbul 15.Asliye Hukuk Mahkemesi"nde alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesinin ve Adli Tıp Genel Kurulu raporlarında sigortalı hekime atfı kabil kusur saptanmadığı belirtildiğinden, davalı ... şirketinin Sağlık Uzmanları Bireysel Riskler Sigorta Poliçesi kapsamında bir sorumluluğundan da söz edilemeyeceği dolayısıyla, kararda belirtilen gerekçelerle sigorta şirketinin maddi ve manevi tazminat ödemesine karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle, itirazın kabulü ile Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 05.09.2016 gün ve 2016/16881 Esas, 2016/ 25537 Karar sayılı kararının kaldırılmasına, başvurunun (davanın) reddine karar verilmiş; karar davacılar (başvuranlar) vekilince istinaf edilmiş; temyize konu İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince, İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/101 Esas sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu raporundan ve bu rapora itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan alınan raporda, sigortalı hekime atfı kabil bir kusurun saptanmadığının belirtilmiş olmasına, yine 5 kişilik uzman doktor bilirkişi raporunda da aynı kanaatin ortaya konulmuş olmasına göre, itiraz hakem heyetince davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun olup, bu bağlamda genel mahkemede sonuçlanan davanın kesinleşmesinin
    beklenmesine gerek olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti kararına yönelik olarak davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş; karar başvuranlar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, sağlık uzmanları bireysel riskler sigortası kapsamında maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davalı ile dava dışı sigortalısı doktor Gamze Baykan arasında düzenlenen poliçede sigorta konusu, sigortacı ile sigortalının poliçede belirtilen tıp doktoru sıfatıyla vermekte olduğu mesleki hizmetler dolayısıyla sigortalıya karşı ileri sürülecek tazminat taleplerinin sonuçlarına karşı sigortalıyı, poliçede belirtilen teminat limitine kadar poliçe özel şartları ve Mesleki Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.1.maddesi (a) fıkrası hükümlerine göre sigorta etmektir. Bu durumda davalı ... gerçekleşen zarardan sigortalısı doktorun kusuru oranında sorumlu olacaktır.
    Dosya kapsamında, Uyuşmazlık Hakem Heyetince, İtiraz Hakem Heyetince ve Bölge Adliye Mahkemesince, davalının kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporu alınmamış, Uyuşmazlık Hakem Heyetince davacı tarafça sunulan Kocaeli Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığının 11.11.2015 tarihli raporu doğrultusunda başvurunun kısmen kabulüne karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyetince ve Bölge Adliye Mahkemesince yapılan incelemeler sırasında ise İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/101 Esas sayılı dosyasında alınan Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu raporu ve bu rapora itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan alınan rapor ve aynı mahkemece 5 kişilik uzman doktor bilirkişi heyetinden alınan rapor doğrultusunda karar verilmiştir.
    Dosya inceleme tarihi itibariyle UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede; İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/101 Esas sayılı dosyasında, davalının sigortalısı Dr. ... ’a, doğumu yaptıran ebe Aliya Karaduman"a ve doğumun gerçekleştiği hastane işleteni ... Sağlık Tesisleri Ltd. Şti"ye karşı işbu dosya davacılarınca maddi ve manevi tazminat talepli dava açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan ATK 2. İhtisas Kurulu"nun 12/06/2015 tarihli raporunda davalı hekim ve diğer sağlık
    görevlilerinin kusurlu olmadığının bildirildiği, davacı tarafça yapılan itiraz üzerine ATK Genel Kurulu"ndan alınan 29/09/2016 tarihli raporda da ilgili hekim ve diğer sağlık görevlilerine atfı kabil bir kusur saptanmadığının belirtildiği, davacı tarafça yapılan itiraz üzerine 5 kişilik uzman doktor bilirkişi kurulundan alınan 09/05/2017 tarihli raporda ise davalı doktor ve doğumu yaptıran ebe ... atfı kabil bir kusur saptanmadığının, ancak hastanede doğumun kadın doğum uzmanının bulunmadığı acil durumlarda ebe tarafından yapılmasının kabul edilebileceği, doktor görev ve nöbet değişimlerinin hastane yönetimi tarafından düzenlenmesinin gerektiği, bu nedenle hastane yönetiminin özensiz davrandığının, çocuğun % 32,3 oranında kalıcı maluliyeti bulunduğunun belirtildiği, mahkemece de son rapora itibar edilerek davalı doktor ... hakkında açılan maddi ve manevi tazminatın reddine, davalı şirket (hastane) hakkındaki davanın kısmen kabulüne, davalı Aliya Karaduman hakkındaki dava atiye bırakıldığından bu davalıya yönelik davada esasa yönelik bir karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, dosyanın istinaf incelemesi aşamasında olup kesinleşmediği görülmüştür.
    İşbu dosya kapsamında kusura ilişkin bir rapor alınmamış, İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/101 Esas sayılı dosyasında alınan kusur raporlarına dayanılarak karar verilmiştir. Ancak davalının sigortalısının kusurlu olup olmadığı hususunda kesinleşmiş bir mahkeme kararı bulunmamaktadır. Davalı ... şirketinin gerçekleşen zarardan sigortalısı doktorun kusuru oranında sorumlu olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sırasında İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/101 Esas sayılı dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesine gerek görülmeyerek karar verilmiş olması doğru değildir. Öncelikle İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/101 Esas sayılı dosyasının ve buna bağlı olarak davalının sigortalısı doktorun kusur durumunun kesinleşmesinin beklenmesi ve sonrasında istinaf incelemesi yapılması gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik incelemeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi
    kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacılara verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 07/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi