14. Hukuk Dairesi 2017/2267 E. , 2018/313 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat, aksi takdirde tespit talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptal tescil isteminin reddine, tazminat ve tespit isteminin kabulüne dair verilen 02.11.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 16.01.2018 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı asil ... ile karşı taraftan davalı asil ve davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat ve binanın davacı tarafından yaptırıldığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili, oğlu ... ve yeğeni ... adına 1/2 hisse ile kayıtlı bulunan ... ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... içi mevkii 41 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 2 katlı kargir binanın tüm masraflarının kendisi tarafından karşılanarak yaptırdığını, davalıların binanın yapılmasına rıza gösterdiklerini, binayı yaparken tamamen iyiniyetli olduğunu bu nedenle tapunun iptali ile kendisi adına tescilini ikinci kademede tazminat ve binanın kendisi tarafından yapıldığının tespitini talep etmiştir.
Davalı ..., davayı kabul etmiştir.
Davalı ..., binanın her iki tarafın katkısı ile yapıldığını, davacının arsanın mülkiyetini talep etme imkanının kalmadığını, davacının dava konusu taşınmazda paydaş olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin reddine, tespit talebinin kabulü ile 41 parsel sayılı taşınmazda bulunan iki katlı binanın davacı tarafından yapıldığının tespitine dair verilen karar Dairemizin 05.04.2016 tarihli 2015/17797 Esas, 2016/4110 Karar sayılı ilamıyla "...Dava konusu Melik Köyü 41 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında, davalı ... adına 41/80 hisse ile davalı ... adına 39/80 hisse ile kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacının, muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olmadığı, davalılar adlarına paylı mülkiyet şeklinde kayıtlı olduğu görülmektedir. Dava konusu taşınmazda paydaş olmayan davacının ortaklığın giderilmesi davasında taraf olmayacağı da gözönüne alınarak yapı sahibi, taşınmaz malikinin malvarlıklığındaki artışı sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davası ile isteyebilir. Somut olayda, davacı tapu iptali ve tescil talebi kabul edilmediği takdirde terditli olarak muhdesatın bedelini talep etmiş olup mahkemece muhdesatın davacıya aidiyeti benimsendiği halde tazminat talebi hakkında deliller değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken muhdesatın tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tespit talebinin kabulü ile 41 no"lu parselde bulunan 2 katlı kargir binanın davacı tarafından yapıldığının tespitine, tazminat talebinin kabulü ile dava tarihi itibariyle 251.456,80 TL asgari levazım bedelinin davalılardan tapudaki hisseleri oranında tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda, davacı ... Çarşamba 1. Noterliğinin 20.03.2017 tarihli, 3457 yevmiye numaralı beyannamesi ile 41 parselde bulunan bodrum kat galeri katlı dükkan ve üzerinde 2 adet mesken daireden oluşan binayı 450.000 TL bedel karşılığında dava konusu taşınmazda 39/80 payı bulunan oğlu ..."e satmıştır. Dolayısıyla bu dava bakımından davacılık sıfatı kalmamıştır. Mahkemece, Çarşamba 1. Noterliğinin 20.03.2017 tarihli, 3457 yevmiye numaralı beyannamesi değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 1.630 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ..."e verilmesine, kararın 15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.