17. Hukuk Dairesi 2016/18897 E. , 2019/8991 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hükümlerin süresi içinde davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R
Davacılar vekili asıl davada, davacılar ... ve ... davacı ..."ın sürücüsü olduğu motosiklette yolcu olarak bulundukları 09/05/2010 tarihinde, karşı yönden gelen davalı ..."ın sürücüsü olduğu motosikletle şerit ihlali yaparak müvekkillerinin yaralanmasına neden olduğunu, kaza nedeniyle davacılar ... ve ... meslekte kazanma gücü kaybı yaşadıklarını, bu nedenle davacı ... yönünden 1.000,00 TL maddi, 8.000,00 TL manevi, ... yönünden 1.000,00 TL maddi, 8.000,00 TL manevi, ... yönünden ise 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş,
birleşen davada davacılar ... ve ... vekili, davalı ..."ın sürücüsü olduğu motosikletin kaza tarihinde davalı ... Şirketi"ne sigortalı olduğunu belirterek davacılar ... ve v yönünden 1.000,00"er TL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalı şirketten tahsilini talep etmiş, davacı ... vekili maddi tazminat talebini 25.865,34 TL"ye, davacı ... vekili 17.450,00 TL"ye yükseltmişlerdir.
Asıl dosya davalıları davaya cevap vermemiş, birleşen dosya davalısı sigorta şirketi davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulü ile maddi tazminat yönünden, davacı ... için 25.865,34 TL maddi tazminatın, davalı ... için olay tarihi olan 09.05.2010 tarihinden, davalı ... şirketi için ise dava tarihi olan 18.11.2011 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalılar ... ve ... Sigorta Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı ... için taleple bağlı kalınarak 17.450,00 TL maddi tazminatın, davalı ... için olay tarihi olan 09.05.2010 tarihinden, davalı ... şirketi için dava tarihi olan 18.11.2011 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve ... Sigorta Şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı ... için 4.000,00 TL, ... için 4.000,00 TL ve ... için 2.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 09.05.2010 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilleri tarafından asıl dava yönünden temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle manevi tazminat talebi ile ilgili olarak hüküm kurulurken olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olay nedeniyle duyulan acı ve elemin derecesi ve B.K.nun 47.maddesindeki özel haller dikkate alınmış bulunduğuna göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
2-Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar, kusur durumu ve kaza tarihi dikkate alındığında, davacılar ... ve ... (...) için takdir olunan manevi tazminatların bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalı olarak kendi adlarına asaleten, ... adına velayeten ... (baba) ve ...’ı (anne) davalı olarak göstermiş, dilekçe içeriğinde davalı sürücü ...’ın 18 yaşından küçük olduğunu belirtmiş, talep edilen maddi ve manevi tazminatların davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş olup, dosya içeriğinden davalılardan ...’ın kazaya karışan motosikletin işleteni olduğu da anlaşılmaktadır. Bu halde davalı ...’ın davanın açıldığı tarih itibariyle 18 yaşından küçük olduğu, yine davalı ...’nin kazaya karışan aracın işleteni sıfatına haiz olduğu görülmekle, bu hususlar değerlendirilmek suretiyle davalılar ... ve ... hakkında bir karar verilmesi gerekirken (davacılar ... ve ...
Demirtaş’ın temyiz dileçesindeki maddi tazminatın faizi ile ilgili ve davacı ... vekilinin davalı ...’ın işleten sıfatı ile sorumlu tutulması gerektiğine yönelik talepleri de gözetilmek suretiyle) yazılı olduğu şekilde haklarında davanın reddine karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar ... ve ... (...) vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar ..., ... ve ... (...) vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 07/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.