20. Hukuk Dairesi 2015/16923 E. , 2017/13 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR : Hazine - Orman Yönetimi - ...
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Hazine, Orman Yönetimi ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyü, ... mevkii üstünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile ... ili, ... ilçesi, Kurşunlu köyünde bulunan 15/11/2014 tarihli heyet raporu ve 11/11/2014 tarihli fen bilirkişisi raporu ekinde tescile esas krokide (A) harfi ile işaretlenen 7116,90 m² yüzölçümlü alanın "Tarla" vasfıyla davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ..., Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Medenî Kanunun 713. maddesi uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1975 yılında orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 1989 yılında sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ile 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması ve aplikasyon çalışması, 2010 yılında yapılıp kesinleşen 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi çalışması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu 1971 yılında yapılmış, davalı taşınmaz tesbit dışı bırakılmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazı davacının 1960-1965 yıllarında kullanmaya başladığı, öncesinde de tarla olduğu, taşınmaz içindeki evi de davacının yaptığı ve 30 yılı aşkın süredir burayı bahçe olarak kullandığı, böylelikle 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin tamamlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır.
Şöyle ki; bir yerde kesinleşen orman kadastro çalışması varsa, o yerin orman olup olmadığı, kesinleşen orman kadastro haritasının uygulanması sonucu anlaşılır. Dosya kapsamında yapılan keşif sonrasında düzenlenen 15.11.2014 tarihli bilirkişi heyeti raporunun 2. sayfasında çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastrosunda 2002, 2003, 2004, 2020, 2021, 2022, 2023 ve 2024 OS noktalarına göre kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, 1957 tarihli memleket haritasında meyve bahçesi rumuzlu yeşil alanda, 1940 uçuş tarihli hava fotoğrafında koyu renkte gözüktüğü, sonuç kısmına ilişkin 4. sayfasında ise taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası dışında kaldığı belirtilmesine karşın taşınmazın orman sayılan
yer olduğu, eski tarihli belgelerde ise orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiş, ekindeki irtibatlı krokide ise taşınmaz tahdit içinde gösterilmiştir. Bilirkişi heyetince düzenlenen raporun 4. sayfasındaki (orman sayılan) ibaresinden önceki Devlet ormanı dışında kaldığı şeklindeki ibarenin rapor içeriğine göre hatalı olduğu gibi dosyada yer alan kesinleşen orman kadastrosuna ilişkin çalışma tutanaklarının incelenmesinde çekişmeli taşınmazın 1975 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda tamamen orman sınırları içine alındığı, 1989 tarihinde yapılan 2/B madde uygulamasında da Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmayıp 1975 tahdidinde olduğu gibi orman sınırları içinde bırakıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda taşınmaz hukuken orman niteliğini kazanmış olup, 1975 yılında kesinleşen tahdidi iptal ettirecek herhangi bir dava hakkı da bulunmamaktadır. Bu nedenlerle; kesinleşen tahdit içinde kalan dava konusu taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile kazanılması olanağı bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle delillerin yanlış taktiri ile yazılı olduğu gibi hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ..., Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 16/01/2017 günü oy birliği ile karar verildi.