23. Ceza Dairesi Esas No: 2015/19260 Karar No: 2015/7357 Karar Tarihi: 30.11.2015
Resmi belgede sahtecilik - nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/19260 Esas 2015/7357 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık A.U.'nun altı adet sahte senedi icra takibi başlattığı ve senetlerin üzerindeki imzaların katılana ait olmadığının tespit edildiği, dolayısıyla nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilmiştir. Ancak hükümde, belgenin aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığının belirlenmesinin mahkeme görevi olduğu ve sahte belgelerin aslı getirtilerek incelenmesi gerektiği belirtilerek, bu hususta yetersiz gerekçeyle tamamlanmış suç olarak kabul edilmiş ve fazla ceza tayini yapılmıştır. Ayrıca, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmemiş ve hak yoksunluklarının uygulanmasına dair anayasal kararın uygulanması gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenlerle kararın, bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Kanun maddeleri olarak ise, TCK'nın 53/1. maddesi ile CMUK'nın 321. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gösterilmiştir.
23. Ceza Dairesi 2015/19260 E. , 2015/7357 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2015/302558 MAHKEMESİ : Söke 2. Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 13/05/2015 NUMARASI : 2014/89 (E) ve 2015/99 (K) SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık A.. U.."un, 10.000, 15.000, 33.000, 22.000, 8.700 ve 2.000 TL meblağlı katılan tarafından tanzim edilip imzalandığını söylediği altı adet senet hakkında icra takibi başlattığı, yapılan imza incelemesinde senetler üzerinde imzaların katılana ait olmadığının tespit edildiği, bu şekilde sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul olunan somut olayda; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Sahtecilik suçlarında belgenin aldatma niteliğinin bulunup bulunmadığını belirlemek görevi mahkemeye ait olduğundan, suça konu belgelerin aslı getirtilip incelenerek, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve gerekçeli kararda aldatma yeteneğinin tartışılmasından sonra sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini ile suça konu belge aslının denetime olanak tanıyacak şekilde dosya içerisinde bulundurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 2) Sanığın, sahte senetleri icraya koyup katılana ait taşınmazın satışını sağlamasına rağmen, katılan tarafından açılan ihalenin feshi davası neticesinde, satışın iptaline karar verilmesi ve taşınmazın satış bedelinin sanığa verilmemiş olması karşısında; eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden dosya kapsamına uygun olmayan yetersiz gerekçeyle tamamlanmış suç olarak kabul edilmek suretiyle fazla ceza tayini, 3- TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan her iki hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 30/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.