8. Hukuk Dairesi 2018/11799 E. , 2021/1567 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil, Elatmanın Önlenmesi Ve Yıkım
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine karar verilmiş olup, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, dava konusu 167 ada 70 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, davalıların taşınmaz üzerinde herhangi bir hakkı olmadan taşınmaz üzerinde uzun yıllardır kullandıkları kaçak yapılar bulunduğunu açıklayarak elatmanın önlenmesini, binaların kalini ve geriye doğru 5 yıllık dönem için davalı ..."dan 4.000 TL, ... ve ..."den 6.000"er TL, ecrimisilin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte talep etmişlerdir.
Davalılardan ..., ..., ..., dava konusu taşınmazı yıllar önce alıp kullanmaya başladıklarını, tapulu malları olduğunu, İmar uygulamalarının devam etmekte olup, yeni yapı yada işgalin olmadığını, bir müdahale var ise imar uygulanmasından kaynaklanabileceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı ..., mahalle muhtarı olduğunu, diğer davalılarla iddialarının aksine görüşmediğini, dava konusu taşınmazın eşi ... adına 1993 yılından beri kayıtlı olduğunu, üzerinde dört katlı bina olup, imar uygulamasının devam etmekte olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ... yönünden tecavüzünün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalılar ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulüne, davalılar Zekai ve ... yönünden elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmiş hükmün bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 1.Hukuk Dairesinin 2016/6069 Esas, 2016/5385 Karar sayılı ilamı ile “Yıkım istekli davalarda, yıkılması istenen ve mütemmim cüz niteliği taşıyan binanın, ana nüvesinin yer aldığı taşınmaz maliklerinin tümünün davada yer alması zorunlu olduğu halde, 51 ve 10 parsel sayılı taşınmazların dava dışı paydaşlarının da davada yer alması gerektiği düşünülmeden ve taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru değildir.Hâl böyle olunca; yukarıda belirtilen ilkeler ve açıklamalar doğrultusunda taraf teşkili sağlanarak çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarındaki paydaşların davaya dahil edilerek yapılacak yargılamada hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava konusu 167 ada 51 ve 10 parsel sayılı gayrimenkullerin maliklerinin davaya dahil edilmesi için davacı vekiline süre verildiği ancak davacılar vekilinin 03.04.2018 tarihli duruşmada Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda komşu parsel maliklerini davaya dahil etme konusunda hukuki yarar görmediğini belirttiği, bu nedenle şahısları davaya dahil etmeyeceklerini, dosyanın bu haliyle karara çıkmasını istediklerini bildirdiği gerekçesiyle davanın taraf teşkili sağlanmadığı gerekçiyle usulden reddine dair karar verilmiş hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil talebine ilişkindir.
1. Davacıların kal’e yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek davada karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacılar vekilinin kal’e yönelik temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2. Davacıların müdahelenin meni ve ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
Mahkemece her ne kadar bozmaya uyularak taraf teşkili sağlanmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmişse de bozma ilamı incelendiğinde sadece yıkım istemi yönünden taşkın yapı maliklerinin davaya dahil edilmesi gerektiği belirtilmiş müdahalenin meni ve ecrimisil yönünden ise bu yönde bir bozma yapılmadığı anlaşıldığından mahkemece müdahelenin meni ve ecrimisil yönünden davanın esasına girilerek toplanan deliller neticesinde ve özellikle davalıların tecavüzlerin imar uygulamasından kaynaklandığına dair savunmaları da araştırılarak olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu talepler yönünden de usulden ret kararı verilmiş olması doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte belirtilen sebeplerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.