11. Ceza Dairesi Esas No: 2019/7746 Karar No: 2019/9989 Karar Tarihi: 24.12.2019
Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/7746 Esas 2019/9989 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, katılanın kimlik bilgilerini ve kendi fotoğrafını kullanarak sahte nüfus cüzdanı düzenlemiş ve sahte vekaletname kullanmıştır. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığı resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum etmiştir. Suçun kanuni dayanağı 5237 sayılı TCK'nin 204/1-3, 43. maddeleridir. Suçun zamanaşımı süresi 15 yıllık asli ve 22 yıl 6 aylık uzatılmış sürelerine tabi olup, kararın temyiz incelemesi sırasında zamanaşımı süresi dolmamıştır. Hükümde herhangi bir aykırılık bulunmadığından, mahkemenin kararı onanmıştır. Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2019/7746 E. , 2019/9989 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında, katılanın kimlik bilgilerini ve kendi fotoğrafını kullanarak Anamur Nüfus Müdürlüğü’nden tanzim ettirdiği sahte nüfus cüzdanı ile Malatya .... Noterliği’nden çıkardığı 22.07.2005 tarih ve... yevmiye numaralı vekaletnamenin, kanun hükmü gereğince sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup, sanığa yüklenen sahtecilik eyleminin 5237 sayılı TCK"nin 204/1-3, 43 maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu ve bu suçun 5237 sayılı TCK’nin 66/1-d ve 67/4.maddeleri uyarınca 15 yıllık asli ve 22 yıl 6 aylık uzatılmış zamanaşımı sürelerine tabi olup temyiz inceleme tarihi itibarıyla zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiş, suça konu vekaletname “kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden” olup, sanığa verilen cezanın, TCK"nin 204/3. maddesi gereğince artırılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas 2015/85 karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde eleştiri dışında bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, 24.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.