16. Hukuk Dairesi 2016/10623 E. , 2019/4220 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ... İlçesi Sancaklı Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında ... davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından esasa, davalı Hazine vekili tarafından vekalet ücretine yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca açılan tescil davalarında Hazine yanında ilgili kamu tüzel kişiliklerine de husumet yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda dava, Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliği olarak da Sancaklı köy tüzel kişiliği hasım gösterilmek suretiyle açılmış, yargılama sırasında da ilgili kamu tüzel kişisi olarak ... davaya dahil edilmiştir. Ne var ki, karar tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince ilgili kamu tüzel kişi olarak davada yer alması gereken ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın da davaya dahil edilmesi gerektiği mahkemece gözden kaçırılmıştır. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilmesi hukuken mümkün değildir. Öte yandan davanın esasına ilişkin olarak yapılan araştırma, inceleme ve uygulama da son derece yetersizdir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz üzerinde sadece ev yapmak suretiyle sürdürülen zilyetliğin, Kanun"un aradığı ekonomik amaca uygun zilyetlik olmadığı, bu nedenle de kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının davacı lehine oluşmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Bilindiği üzere, öncesi boş (hali) ya da ham toprak olan taşınmazların 20 yılı aşkın süre ile ekonomik amaca uygun şekilde ve malik sıfatı ile kullanılması halinde zilyedince iktisabı mümkün olmakla beraber, evveliyatı taşlık, kayalık, çalılık ve benzeri nitelikte olan yerlerin imar ve ihya edilmeksizin zilyetlik yoluyla iktisabı olanaksızdır. Bu nedenle, tescili istenilen yerin önceki niteliğinin belirlenmesi zorunludur. Böyle olduğu halde, mahkemece dava konusu taşınmazın öncesinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 17. maddesi gereğince imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı üzerinde durulmamış, diğer taraftan bir taşınmazın evveliyatını, kullanım süresi ile niteliğini ve taşınmaz imar ihyaya muhtaç yerlerden ise üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde, hava fotoğraflarından usulünce yararlanılmamış ve mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının doğruluğu hava fotoğrafları ile denetlenmemiştir. Böylesine eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca mahkemece öncelikle, davacıya ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nı davaya dahil ederek taraf teşkilini sağlaması hususunda süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı ve bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, ayrıca dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları ile aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı, dava konusu taşınmaza komşu tüm taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile varsa tespite dayanak belgeler ve kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının onaylı örnekleri dosyaya celp edilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi, ziraat mühendisi, inşaat mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi heyetinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, taşınmazın öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise buna en erken ne zaman başlanıldığı ve imar ihyanın ne zaman tamamlandığı ve taşınmaz üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü, taşınmaz üzerinde bulunan binanın hangi tarihte yapıldığı, bu yer yapılmadan önce taşınmazın ne şekilde kullanıldığı, sınırlarında herhangi bir değişiklik olup olmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişiden, taşınmazın eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, öncesinin imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, imar-ihya gerektiren yerlerden ise imar-ihyanın hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, ekonomik amaca uygun zilyetliğin hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarını ve çekişmeli taşınmazın kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, bilimsel verilere dayalı ve komşu taşınmazlarla mukayeseli değerlendirilmeyi içeren rapor alınmalı; inşaat mühendisi bilirkişiden, taşınmaz üzerindeki binanın yapım tarihi ve yaşıyla ilgili ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemesi istenilmeli; çekişmeli taşınmaz ve çevresinin yakın plan fotoğrafları çektirilip fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmaz sınırları kabaca işaretlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmaz bölümün önceki ve şimdiki niteliğini, sınırlarını ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini açıklayan rapor düzenlettirilmeli, sunulan raporda çekişmeli taşınmazın memleket haritası ve uydu fotoğrafları üzerindeki konumu gösterilmeli; fen bilirkişiden, keşfi takibe imkan verir ve denetime elverişli kroki ve ayrıntılı rapor alınmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları teknik raporlar ve komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtları ile denetlenmeli; yapılan araştırma ve inceleme neticesinde, dava konusu taşınmazın öncesi itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, bu yerin iktisap edilebilmesi için, yoğun emek ve para sarf edilerek tarıma elverişli hale getirildikten sonra imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin davacı lehine aralıksız, nizasız geçmesi gerektiği ve bu süre zarfında taşınmazın bir bölümüne ev yapıp bir bölümünü de bahçe olarak kullanmanın zilyetlikle iktisaba engel teşkil etmeyeceği, ancak taşınmazın evvela imar-ihya edilip tarım arazisi haline getirilmeksizin doğrudan üzerine ev yapılarak sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun iktisabı sağlamayacağı dikkate alınmalı; taşınmazın 3402 sayılı Yasa"nın 17. maddesi gereğince imar-ihyaya muhtaç yerlerden olmadığı tespit edildiği takdirde aynı Yasa"nın 14. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmesi halinde davacı adına tescil edilebileceği göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.