14. Hukuk Dairesi 2015/6557 E. , 2018/305 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.04.2011 gününde verilen dilekçe ile suya müdahalenin meni ve maddi tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 23.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, suya vaki elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı köy hudutlarında bulunan su kaynağının kadimden beri içme suyu olarak davacı köy tarafından kullanıldığını, davalının, içme suyu olarak borularla köye getirilen bu suya, boruları sökmek ve yapılan tesisatı tahrip etmek suretiyle zarar verdiğini, davalının, suya ihtiyacı bulunmadığı halde suya elattığını belirterek, davalının su tesis ve borularını tahrip ederek verdiği maddi zarar ve işçilik masrafı toplamından ibaret 3.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tazmini ve kadim kullanım hakkı davacı köye ait suya vaki elatmanın önlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu suyun devletin hüküm ve tasarrufu altında olan ormandan çıktığını, davacı köy adına yapılmış herhangi bir tahsisin bulunmadığını, davalı tarafın ailesi ile birlikte ihtiyacı bulunduğundan 25 senedir bu suyu kullandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ... vekili temyiz etmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasının 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur. Bu itibarla, davanın taraflarından birinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Taraf ehliyeti" başlıklı 50. maddesi gereğince medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan, davada taraf ehliyetine de sahiptir. Aynı Kanunun 51. maddesine göre de dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetine göre belirlenir.
4721 sayılı TMK"nın 47, 48, 49 ve 50. maddelerinde de tüzel kişiliğin kazanılması, hak ehliyeti ile fiil ehliyeti ve bunun kullanılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi uyarınca da köy tüzel kişiliği adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi ile köy aleyhine açılan davalarda köyü temsil yetkisi köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki aynı Kanun’un 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır.
Ancak, 06.12.2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6360 sayılı On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 1. maddesi ile;
1-Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Ordu Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van illerinde, sınırları il mülki sınırları olmak üzere aynı adla büyükşehir belediyesi kurulmuş ve bu illerin il belediyeleri büyükşehir belediyesine dönüştürülmüştür.
2-Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İzmir, Kayseri, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun büyükşehir belediyelerinin sınırları il mülki sınırlarıdır.
3-Birinci ve ikinci fıkrada sayılan illere bağlı ilçelerin mülki sınırları içerisinde yer alan köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği kaldırılmış, köyler mahalle olarak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır.
Aynı Kanunun geçici 1. maddesinin 13 fıkrasında 1. maddeye göre tüzel kişiliği kaldırılan belediye ve köylerin mahkemelerde süren davalarında katıldıkları ilçe belediyesinin taraf olacağı belirtilmektedir.
Yine Kanunun "Yürürlük" başlıklı 36. maddesi uyarınca da geçici 1. maddenin 13. Fıkrası ilk mahalli idareler genel seçim tarihi olan 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Öte yandan, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 7. maddesinin (r) bendinde de "Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek, kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak" büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları arasında sayılmıştır.
6360 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin 8. fıkrasında "Bu kanunla büyükşehir ilçe belediyesi olan belediyelerce yürütülen su, kanalizasyon, katı atık depolama ve bertaraf, vb. hizmetlerine ilişkin olmak üzere personel, her türlü taşınır ve taşınmaz malları ve bu hizmetlerin yerine getirilmesine yönelik yatırım, alacak ve borçları, komisyonca ilgilisine göre büyükşehir belediyesi ile ilgili bağlı kuruluş arasında paylaştırılır." hükmüne yer verilmiş; bu kapsamda Samsun ilinde içme ve kullanma suyu işlerinin yürütülmesi için Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) bulunduğu anlaşılmıştır.
Somut olaya gelince; davacı Alaçam Köyünün tüzelkişiliği kaldırılarak Bafra Belediyesine dönüştürüldüğünden Bafra Belediye Başkanlığının davada taraf olarak yer almasında isabetsizlik bulunmamakta ise de yukarıda açıklanan yasa hükümleri doğrultusunda Samsun Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresinin de davada taraf olarak yer alması gerekirken bu husus gözardı edilerek taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.