Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16659
Karar No: 2016/5155
Karar Tarihi: 22.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/16659 Esas 2016/5155 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Banka ile müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davacının arasındaki genel kredi sözleşmesi gereğince davalı banka tarafından yapılan ilamsız takip sonucunda, müvekkilinin borcunun ödenmesi için haciz işlemi başlatılmıştır. Müvekkil ise kefalet limitinin aşıldığını ve istenilen faiz oranının fahiş olduğunu savunarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Ancak mahkeme, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın bulunduğunu tespit ederek, davacının istirdat talebini reddetmiştir. Temyiz edilen kararda ise, bilirkişi raporunun yetersiz olduğu ve daha detaylı bir inceleme yapılması gerektiği belirtilerek, hüküm bozulmuştur.
Kararda geçen kanun maddeleri detaylı bir şekilde eklenmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2015/16659 E.  ,  2016/5155 K.
"İçtihat Metni"


TARİHİ : 12/05/2015
NUMARASI : 2014/437-2015/275
DAVACI : ..
DAVALI :...
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin tasfiye edilerek kapanışı verilen dava dışı...ile davalı banka arasında 09.02.2005 tarihinde akdedilen 1.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, davalı banka tarafından söz konusu kredi sözleşmesine istinaden ilamsız takip başlatıldığını, davalı bankanın haciz işlemi sonucu müvekkilinin ticari işlerinin aksamaması için ihtirazi kayıtla icra dosyasına 35.103,46 TL ödemenin yapıldığını, ancak genel kredi sözleşmesine göre müvekkilinin kefalet limitinin 1.000,00 TL olduğunu, dolayısıyla bu meblağdan fazlasıyla sorumlu tutulamayacağını, ayrıca takipte istenilen faiz oranının da fahiş olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının 09.02.2005 tarihli, 1.000,00 TL limitli ve 29.07.2005 tarihli 50.000, 00 TL limitli genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını ve böylece dava dışı asıl borçlunun kredi borcunun 51.000,00 TL kısmını müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla ödemeyi kabul ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve yapılan yargılama sonucunda; davalı bankanın dava tarihi itibariyle genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan 79.826,88 TL alacağının bulunduğu, dolayısıyla davacı tarafın, davalı bankadan istirdat talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibi sırasında fazla ödenen meblağın istirdadı istemine ilişkindir.
İstirdada konu icra takip talebinde, genel kredi taahhütnamesi takip dayanağı olarak gösterilmiştir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davacının 1.000,00 TL ve 50.000,00 TL limitli iki ayrı kefaleti bulunmaktadır. Bilirkişi tarafından takip konusu borcun hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı noktasında herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, bankacılık konusunda uzman bilirkişilerce banka kayıt ve defterleri de yerinde incelenerek, davaya konu icra takip dosyasındaki takip borcunun hangi kredi sözleşmesinden kaynaklandığı tespit edilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna ve eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi