MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama
HÜKÜM : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihinde polis memuru olarak görev yapan sanığın olay yerindeki bir kamyonun altına uyuşturucu madde atan katılanı yakalayıp polis merkezine götürürken zor kullanma yetkisine ilişkin sınırı aşarak yaralanmasına neden olduğu iddia edilen olayda; katılanın, ele geçen uyuşturucu maddeyi kabul etmemesi üzerine komiserin kendisini karakolun mutfağına çekerek tekme, tokat ve yumruklarla darp etmeleri sonucunda kulağındaki yaralanmanın meydana geldiğini ileri sürmesi, buna karşılık sanığın ve olaya müdahale eden polis memurlarının tanık olarak alınan beyanlarında ise, katılanın kulağında meydana gelen yaralanmanın katılanın uyuşturucu madde ile yakalanmamak için kendilerinden kaçarken inşaat girişinde bulunan tahta kalasların üzerinden düşmek suretiyle meydana geldiğini ve herhangi bir darp eylemlerinin olmadığını belirtmeleri karşısında, olay tarihi ve sonrasına ilişkin işbu yaralanmayla ilgili katılana uygulanan muayene, tetkik ve diğer işlemlere ait tüm tıbbi belgeler dosya içine celp edilip katılanla birlikte Adli Tıp Kurumuna sevkedilerek kendisindeki yaralanmanın sanık ve tanıkların belirttiği gibi kaçarken tahta kalasların üzerine düşme sonucu mu yoksa fiziksel darp neticesinde mi meydana geldiğine ve organlardan birinin işlevinin sürekli zayıflaması veya yitirilmesi niteliğinde olup olmadığına dair açıklayıcı rapor alınması, sanık ve tanıkların aşamalardaki beyanlarında bahsettikleri ve 01/06/2011 tarihli olay tutanağına yansıyan ve katılana ait olduğu iddia edilen uyuşturucu madde suçu ile ilgili keza katılanın polis memurlarından kaçması ve bir kovalama sonucunda yakalanması dikkate alındığında hakkında polis memurlarına yönelik görevi yaptırmamak için direnme suçundan dolayı soruşturma ve eğer davalar açılmışsa akıbetlerinin araştırılması ile bunlara ilişkin evrakın onaylı suretlerinin getirtilmesi, katılanın kendisini karakolun mutfağında dövdüklerini iddia etmesi nazara alınıp katılan ile sanığın ve olay tarihinde görevli diğer polis memurlarının hazır bulundurulması sağlanarak huzurda teşhis yaptırılması, bunun mümkün olmaması halinde ise fotoğraf üzerinden bu işlemin gerçekleştirilmesi, bundan sonra tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.