12. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/4102 Karar No: 2018/9305 Karar Tarihi: 08.10.2018
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/4102 Esas 2018/9305 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2018/4102 E. , 2018/9305 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu aleyhinde boşanma ilamı ile hükmedilen iştirak nafakası alacağının tahsili amacıyla ilamlı takip başlatılmış, borçlunun itfa itirazı üzerine mahkemece banka hesabına yapılan ödemelerin takibe konu edilen dönem nafaka alacaklarını karşılar nitelikte olduğu gerekçesi ile itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK"nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Yargıtay yerleşik içtihatlarıyla, nafaka borcunun ödendiğine ilişkin iddianın ispatı yönünde sunulan ödeme belgelerinin geçerli olabilmesi için açıkça nafaka borcuna atfen yapıldığının yazılı olması gerektiği koşulu, yeni uygulamalarla objektif kriterlerle yumuşatılmış olup; Dairemizin son içtihatlarında; nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. Zira işleyen nafaka borcu bulunan bir borçlunun yaptığı ödemelerin bu borç dışında ahlaki bir ödeme olduğunu kabul etmek hak kaybına neden olacaktır. Aksi düşünce, aşırı şekilcilik olup, hak zayiine ve mükerrer ödemelere neden olacağından kabulü mümkün değildir. Somut olayda, müşterek çocuk ... adına açılan banka hesabına farklı tarihlerde kısmi ödemeler yapılmış ise de bu ödemelerin borçlu tarafından nafaka alacağına mahsuben yapıldığı dair açıklama bulunmadığı gibi alacaklı da ödemelerin borçlu tarafından nafaka alacağı için yapıldığını kabul etmemiştir. O halde mahkemece, itfa itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.