Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma suçundan sanık ...’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymaması halinde cezasının infazına dair Ümraniye 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 20/04/2010 tarihli ve 2009/1093 esas, 2010/719 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlünün tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğunun anlaşılması sebebiyle açılan kamu davasının düşürülmesine ilişkin İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/12/2016 tarihli ve 2015/528 esas, 2015/702 sayılı ek kararın, kanun yararına bozulmasına ilişkin talep üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 01/08/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
a)Sanık ... hakkında, 21/04/2009 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan, Ümraniye Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 21/05/2009 tarihli 2009/12324 soruşturma sayılı iddianamesi ile TCK"nın 191/1, 53 ve 54. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı,
b)Ümraniye 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 20/04/2010 tarihli, 2009/1093 esas ve 2010/719 karar sayılı kararı ile sanık hakkında, "TCK"nın 191/1, 62/1, 50/1-a, 52/2-4, 54. maddeleri ile TCK"nın 191/2. maddesi uyarınca hapisten çevrili 6.000 TL adli para cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına," karar verildiği ve söz konusu hükmün temyiz edilmeksizin 27/05/2010 tarihinde kesinleştiği,
c)İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 22/11/2016 tarihli yazısı ile sanık hakkında verilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazının 17/11/2016 tarihinde tamamlandığının bildirilmesi üzerine, İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi"nce 12/12/2016 tarih, 2015/528 -702 sayı ile "hükümlünün denetimli serbestlik tedbirine uyması nedeni ile açılan kamu davasının TCK"nın 191/5. maddesi dikkate alınarak düşürülmesine, hüküm kesinleştiğinde tali karar fişi düzenlenmesine" karar verildiği, sanığa tebliğ edilen sözkonusu kararın, 11/01/2017 tarihinde itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir." ifadelerine yer verilerek, ilgili kararın bozulması talep edilmiştir.
Dosyadaki belge ve bilgilere göre, İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/12/2016 tarihli ve 2015/528-702 sayılı ek kararı incelendiğinde, hakkında Ümraniye 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 20/04/2010 tarihli, 2009/1093 esas ve 2010/719 karar sayılı kararı ile "hapisten çevrili adli para cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine" hükmedilen sanığın, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uygun davranması halinde, karar tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 191/7. maddesi uyarınca, "mahkûm olduğu hapisten çevrili adli para cezasının infaz edilmiş sayılacağı ve dolayısı ile Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yerine getirme fişi düzenleneceği" hususları gözetilmeden, sadece tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmesi halinde uygulanacak olan TCK"nın 191/5. maddesi gerekçe gösterilerek, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davrandığı gerekçesiyle, hakkında açılan kamu davasının düşmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 12/12/2016 tarihli, 2015/528-702 sayılı ek kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA; aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 05/07/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.