23. Hukuk Dairesi 2016/9739 E. , 2017/3740 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar ..., ..., ... ve ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalılar ... vekili Av. ... ve davalılar ..., ..., ... ve ... vekilleri Av. ..., davalı ... ile davacılar vekili Av. ..."ın gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı asıl ... ve taraf avukatlarının sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, davacı kooperatif birliğine ait, inşaat işlerinin yapımının davalı yüklenici ...’ne ihale edilmesi üzerine davalı şirket ile davacı birlik arasında, 20.08.1997 tarihli inşaat yapım sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin yanı sıra 05.05.1998 tarihli ve 05.11.1998 tarihli ek sözleşmeler yapıldığını, inşaatın yapımı ve hakedişlerin ödenmesi aşamasında, davalıların görevi kötüye kullanmak suretiyle hile ve usulsüzlükle düzenledikleri hakediş raporları ile davalı yüklenici şirkete fazla ve mükerrer ödemeler yaptıklarının ortaya çıktığını, dava tarihi itibarıyla fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 621.729,26 TL "nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ..., ..., ... ve ... davacının birlik adına dava açma ehliyetinin bulunmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, yaptıkları işlerle ilgili olarak genel kurulda ibra edildiklerini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
Davalılar ... vekili ve davalı ... davanın reddini istemiştir.
Mahkemenin 09.02.2011 tarih ve 2004/710 E, 2011/58 K. sayılı ilamı ile davanın kabulüne dair kararının davalılar .... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz etmesi üzerine Yargıtay 15 Hukuk Dairesinin 30.05.2013 tarih ve 2012/7496 E, 2013/3521 K., sayılı ilamı ile; bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu Bakanlık Teftiş Kurulu raporuna, açılan ceza davaları sonuçlarına ve bilirkişi raporlarına göre, davalıların davacıya ait inşaat işlerinin yapımında, davalı yüklenici şirkete mükerrer ve fazladan para ödenme yaptıkları, anlaşılmakla davanın kabulü ile; 751.829,89 TL alacağın; 621.729,22 TL"si için dava tarihinden itibaren; .../...
S.2.
130.100,67 TL"si için ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı .... Kooperatifleri Birliği"ne ödenmesine, karar verilmiştir.
Kararı, davalılar .... vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar....vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Dava, ... Birliğinin eski yönetim kurulu üyeleri, çalışanları ve yüklenici firmanın Kooperatif Birliğine vermiş oldukları zararın tazminine ilişkindir.
Davalı yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğuna ilişkin 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 309 maddesi ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 560. maddesi sorumlu olanlara karşı tazminat istemek hakkı, davacının zararı ve sorumluyu öğrendiği tarihten itibaren iki ve her hâlde zararı doğuran fiilin meydana geldiği günden itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Şu kadar ki, bu fiil cezayı gerektirip, Türk Ceza Kanununa göre daha uzun dava zamanaşımına tabi bulunuyorsa, tazminat davasına da bu zamanaşımı uygulanır.
Somut olayda dava konusu edilen zararın doğum tarihi ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı araştırılmamıştır. Bu nedenle Yönetim Kurulu üyelerinin görev yaptığı tarihlerde meydana gelen zararla ilgili olarak hangi hakedişlerde imzalarının bulunduğu tespit edilerek, sorumlu oldukları zarar miktarının ayrı ayrı tespit edilip, meydana gelen zararın dava ve ıslahla istenen miktar açısından zamanaşımı süresinin dolup dolmadığının tespiti gerekirken, dava konusu uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve zamanaşımı süresinin geçmediği gerekçesiyle zamanaşımının reddi doğru olmamıştır.
Öte yandan 24.02.2009 tarihli bilirkişi raporunda ve davalı yönetim kurulu üyelerinin temyizinde belirttiği davalı yüklenici şirketçe davacıya verilen teminat mektubunun mer’i olup olmadığı ve nakde çevrilip çevrilmediğinin eldek davaya etkisi bulunduğundan araştırılması gerekirken, bu hususun da gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalılar ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir olunan 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak, duruşmada vekille temsil olunan davalılar ... verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.