5. Hukuk Dairesi 2020/8235 E. , 2021/5267 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalması sonucu tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, çekişmeli taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalması sonucu tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulü ile toplam 35.060,00 TL tazminat bedelinin 21.03.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, dava konusu Samandağ İlçesi, ... Mahallesi (eski 11 ada 36) 11 ada 144 parsel sayılı 1.031,00 m² yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmazın 1939 yılında yapılan arazi kadastrosu sebebiyle ... Karnuzyanoğlu adına tespit ve tescil edildiği, 1967 tarihinde satış yoluyla davacıya devredildiği, Hazine tarafından açılan dava sonucunda Samandağ Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/323 Esas, 2000/7117 Karar sayılı ilamı ile taşınmazın 876,50 m2‘lik kısmın tapusunun iptaline ve tapu sicilinden terkinine karar verildiği kararın temyiz incelemesinden geçerek 21.03.2002 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 20.03.2012 tarihinde 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde ve TMK"nun 1007. maddesi gereğince bedelinin davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacılar vekilinin temyiz istemine gelince,
Bozma ilamı öncesinde dava konusu taşınmazın metrekaresine 175 TL, bozma sonrası alınan raporda ise 40 TL değer tespiti yapıldığı gibi hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dava konusu taşınmaz ile emsal olarak mukayeseye esas alınan taşınmazın birbirine komşu olduğu ve arasındaki mesafenin 10 metre olduğu belirtildiği halde yapılan karşılaştırma sonucu haklı bir gerekçe gösterilmeden dava konusu taşınmazı daha değersiz kabul eden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 12/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.