Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2238
Karar No: 2020/7160
Karar Tarihi: 16.12.2020

Şantaj - görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/2238 Esas 2020/7160 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanığın şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından yargılandığı davada, WhatsApp mesajları ve ifşa edilen müstehcen fotoğrafların delil olarak kullanıldığı ancak sanığa hazırlanan inceleme raporu ve diğer dijital delillerin yetersiz kaldığı gerekçesiyle CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca sanığın beraatine karar verildiği ancak katılan vekilinin temyiz itirazlarının kabul edildiği, dosya incelendikten sonra bu beraat kararının bozulduğu belirtilmiştir. Kararda, sanığın suçlamaları reddetmesine rağmen mevcut delillerin suçu işlediğini açıkça ortaya koyduğu ifade edilerek, temel cezaların asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Kanun maddeleri: CMK'nın 223/2-e maddesi, TCK'nın 43/1. maddesi ve fıkrası.
12. Ceza Dairesi         2020/2238 E.  ,  2020/7160 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
    Suçlar : Şantaj, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
    Hükümler : CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraat

    Şantaj ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre;
    İngiltere’nin Londra şehrinde yaşayan, mimar, evli ve iki çocuğu olan 46 yaşındaki katılan ... ile konum bilgisi paylaşılarak arkadaş edinmeyi sağlayan bir uygulama aracılığıyla tanışıp, katılanın ailesini ziyaret için Türkiye’ye geldiği dönemde onunla iki kez yüz yüze görüşen yazılım destek uzmanı 32 yaşındaki sanık ...’ın, zaman zaman sanal seks tabir edilen cinsel içerikli sohbetlerle arkadaşlığını ilerlettiği katılan ile katılanın facebook adlı sosyal paylaşım sitesindeki arkadaşlarından ... isimli şahıs arasında ilişki olduğu fikrine kapılıp, bir taraftan bu duruma tepki göstererek, diğer taraftan katılanla olan birlikteliğinin devamında ısrar ederek, katılana, whatsapp adlı uygulama üzerinden gönderdiği mesajlarla, Türkiye’ye gelip kendisiyle otelde bir gece geçirmezse daha önce gönderdiği müstehcen fotoğraflarını kocasına ve yakın çevresine yayacağı tehditleriyle şantajda bulunduğu, katılan tarafından teklifinin kabul edilmemesi üzerine, ... isimli şahsın adını ve soyadını taşıyan sahte facebook hesabı ile kendi adını ve soyadını taşıyan twitter hesabından katılanın kocası olan...’a, daha sonra sahte facebook hesabından katılanın kızı Poem’e, son olarak katılanın arkadaşlarına, katılanın özel fotoğraflarını gönderdiği iddialarına konu olayda;
    Sanığın, müdafiinin de hazır olduğu duruşmanın 08.07.2014 tarihli ilk oturumunda, şantaj iddiasına konu edilen ve katılan vekili tarafından okunan whatsapp mesajları hakkında, katılana şantajda bulunma ya da onu tehdit amacıyla hareket etmediğini beyan etmesine rağmen mesajların doğru olduğunu ifade ederek, katılan vekili tarafından dosyaya sunulan whatsapp mesajlarının güvenilirliğini kendisinin de kabul etmesi, sanık müdafiince dosyaya sunulan iki klasörlük yazışmalarda da; sanığın, “Bütün hepsi ingilizceye çevrilip verilir, zaten ingilizcesi iyi olan arkadaşlarım konuşur akşam... ile”, katılanın; “Konuşmak için niye otelde kalmam gerekiyor anlamadım, sabahtan çıkarım bir yerde buluşuruz konuşuruz, otelde kalamam, kalmak istemiyorum”, sanığın; “O zaman...’a her şeyi kendin anlat, senden duysun herşeyi” vb. mesajlarının yer alması, gerek sanığın savunmasına gerek katılanın beyanına göre ifşa edilen katılana ait özel fotoğraflar katılan tarafından sanığa gönderilen fotoğraflar olup, katılanın, yaşamını olumsuz yönde etkileyecek, onurunu ve şerefini rencide edecek şekilde sanığa gönderdiği müstehcen fotoğraflarını kocasına, kızına ve arkadaş çevresine ifşa etmesinin, müşterek hayat tecrübeleri ve dosya içeriği nazara alındığında katılandan beklenen bir davranış biçimi olarak kabul edilemeyecek olması, katılana ait özel fotoğrafların ifşasında kullanılan sahte facebook hesabının ... isimli şahsın adını ve soyadını taşıması ve sanığın “Müşteki ile en son yapacağımız buluşma ... ile müşteki arasındaki problemlerden kaynaklı buluşmaydı, öyle hatırlıyorum, müşteki benle buluştuğu ilk günden bir gün önce aynı otelde odasında ... ile buluşmuştu, bunu bana müşteki söyledi, ben görmedim.” şeklindeki savunmasına da yansıdığı üzere ... isimli şahsın varlığından haberdar olması, katılanın sanığa iftira atmasını gerektiren herhangi bir delil ve bu yönde sanığın da bir iddiasının bulunmaması karşısında, sanığın kendisini cezalandırılmaktan kurtarmaya yönelik inandırıcılıktan uzak soyut savunmalarına itibar edilemeyeceği anlaşılmakla, mevcut olan delillerin iddiaya konu eylemleri gerçekleştirenin sanık olduğunu açık ve net olarak ortaya koyduğu gözetilerek, sanığa yüklenen şantaj ve TCK’nın 43/1. madde ve fıkrası kapsamında zincirleme şekilde görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi, suçların işleniş biçimi, meydana gelen tehlikenin ve sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı nazara alınarak temel cezaların da asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi gerekirken, Adli Bilişim Büro Amirliği tarafından katılana ait cep telefonu incelenerek 21.10.2014 tarihinde hazırlanan rapor ile cep telefonu içeriğinin aktarıldığı rapora ekli flash diskte yer alan tespitler de dikkate alınmaksızın, sanığa ait cep telefonunun satılmış olmasından dolayı kovuşturma evresinde teslim edilmemesi nedeniyle dijital delillerin elde edilemeyip, katılan vekilince dosyaya sunulan dijital delillerin de sanık tarafından kabul edilmediğine dair dosya kapsamına uygun düşmeyen yetersiz gerekçelerle sanık hakkında CMK’nın 223/2-e madde, fıkra ve bendi gereğince beraat hükümleri kurulması,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi