12. Ceza Dairesi 2020/2238 E. , 2020/7160 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Şantaj, görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal
Hükümler : CMK’nın 223/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraat
Şantaj ve görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre;
İngiltere’nin Londra şehrinde yaşayan, mimar, evli ve iki çocuğu olan 46 yaşındaki katılan ... ile konum bilgisi paylaşılarak arkadaş edinmeyi sağlayan bir uygulama aracılığıyla tanışıp, katılanın ailesini ziyaret için Türkiye’ye geldiği dönemde onunla iki kez yüz yüze görüşen yazılım destek uzmanı 32 yaşındaki sanık ...’ın, zaman zaman sanal seks tabir edilen cinsel içerikli sohbetlerle arkadaşlığını ilerlettiği katılan ile katılanın facebook adlı sosyal paylaşım sitesindeki arkadaşlarından ... isimli şahıs arasında ilişki olduğu fikrine kapılıp, bir taraftan bu duruma tepki göstererek, diğer taraftan katılanla olan birlikteliğinin devamında ısrar ederek, katılana, whatsapp adlı uygulama üzerinden gönderdiği mesajlarla, Türkiye’ye gelip kendisiyle otelde bir gece geçirmezse daha önce gönderdiği müstehcen fotoğraflarını kocasına ve yakın çevresine yayacağı tehditleriyle şantajda bulunduğu, katılan tarafından teklifinin kabul edilmemesi üzerine, ... isimli şahsın adını ve soyadını taşıyan sahte facebook hesabı ile kendi adını ve soyadını taşıyan twitter hesabından katılanın kocası olan...’a, daha sonra sahte facebook hesabından katılanın kızı Poem’e, son olarak katılanın arkadaşlarına, katılanın özel fotoğraflarını gönderdiği iddialarına konu olayda;
Sanığın, müdafiinin de hazır olduğu duruşmanın 08.07.2014 tarihli ilk oturumunda, şantaj iddiasına konu edilen ve katılan vekili tarafından okunan whatsapp mesajları hakkında, katılana şantajda bulunma ya da onu tehdit amacıyla hareket etmediğini beyan etmesine rağmen mesajların doğru olduğunu ifade ederek, katılan vekili tarafından dosyaya sunulan whatsapp mesajlarının güvenilirliğini kendisinin de kabul etmesi, sanık müdafiince dosyaya sunulan iki klasörlük yazışmalarda da; sanığın, “Bütün hepsi ingilizceye çevrilip verilir, zaten ingilizcesi iyi olan arkadaşlarım konuşur akşam... ile”, katılanın; “Konuşmak için niye otelde kalmam gerekiyor anlamadım, sabahtan çıkarım bir yerde buluşuruz konuşuruz, otelde kalamam, kalmak istemiyorum”, sanığın; “O zaman...’a her şeyi kendin anlat, senden duysun herşeyi” vb. mesajlarının yer alması, gerek sanığın savunmasına gerek katılanın beyanına göre ifşa edilen katılana ait özel fotoğraflar katılan tarafından sanığa gönderilen fotoğraflar olup, katılanın, yaşamını olumsuz yönde etkileyecek, onurunu ve şerefini rencide edecek şekilde sanığa gönderdiği müstehcen fotoğraflarını kocasına, kızına ve arkadaş çevresine ifşa etmesinin, müşterek hayat tecrübeleri ve dosya içeriği nazara alındığında katılandan beklenen bir davranış biçimi olarak kabul edilemeyecek olması, katılana ait özel fotoğrafların ifşasında kullanılan sahte facebook hesabının ... isimli şahsın adını ve soyadını taşıması ve sanığın “Müşteki ile en son yapacağımız buluşma ... ile müşteki arasındaki problemlerden kaynaklı buluşmaydı, öyle hatırlıyorum, müşteki benle buluştuğu ilk günden bir gün önce aynı otelde odasında ... ile buluşmuştu, bunu bana müşteki söyledi, ben görmedim.” şeklindeki savunmasına da yansıdığı üzere ... isimli şahsın varlığından haberdar olması, katılanın sanığa iftira atmasını gerektiren herhangi bir delil ve bu yönde sanığın da bir iddiasının bulunmaması karşısında, sanığın kendisini cezalandırılmaktan kurtarmaya yönelik inandırıcılıktan uzak soyut savunmalarına itibar edilemeyeceği anlaşılmakla, mevcut olan delillerin iddiaya konu eylemleri gerçekleştirenin sanık olduğunu açık ve net olarak ortaya koyduğu gözetilerek, sanığa yüklenen şantaj ve TCK’nın 43/1. madde ve fıkrası kapsamında zincirleme şekilde görüntü veya seslerin ifşa edilmesi suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi, suçların işleniş biçimi, meydana gelen tehlikenin ve sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı nazara alınarak temel cezaların da asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi gerekirken, Adli Bilişim Büro Amirliği tarafından katılana ait cep telefonu incelenerek 21.10.2014 tarihinde hazırlanan rapor ile cep telefonu içeriğinin aktarıldığı rapora ekli flash diskte yer alan tespitler de dikkate alınmaksızın, sanığa ait cep telefonunun satılmış olmasından dolayı kovuşturma evresinde teslim edilmemesi nedeniyle dijital delillerin elde edilemeyip, katılan vekilince dosyaya sunulan dijital delillerin de sanık tarafından kabul edilmediğine dair dosya kapsamına uygun düşmeyen yetersiz gerekçelerle sanık hakkında CMK’nın 223/2-e madde, fıkra ve bendi gereğince beraat hükümleri kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.