Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/460 Esas 2015/4804 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/460
Karar No: 2015/4804
Karar Tarihi: 06.10.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/460 Esas 2015/4804 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2015/460 E.  ,  2015/4804 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi
    Tarihi :14.10.2014
    Numarası :2013/292-2014/305

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemiyle başlatılan ilamsız icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti (menfi tespit) istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulü yönünde verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davacı taraf sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 359 ve 362. maddeleri hükmünce süresinde ayıp ihbarı yapıldığını kanıtlayamamış ise de; bilirkişilerce saptanan eksik imalât tutarının takip konusu asıl alacak kadar olduğunun anlaşılmasına ve eksik imalât bedelinin ihbar gerekmeksizin zamanaşımı süresi içinde istenebileceğine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Somut olayda, davalı yüklenici eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının bir bölümünün davacı işsahibi tarafından ödenmediği gerekçesi ile ilâmsız icra takibi başlatmış olup, davacı iş sahibi ise açmış olduğu menfi tespit davasında eser sözleşmesine konu imalâtların eksik ve ayıplı olduğunu belirterek icra dosyasındaki takip alacağı kadar davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmektedir. Davacı iş sahibinin eksik ve ayıplı olduğunu iddia ettiği işler ve bunların bedelleri bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edildiği ve davalının takipte kötüniyetli olduğu usulen kanıtlanamadığı halde ayrıca tazminata hükmedilmesi yerinde değildir. Kararın bu yönden bozulması gerekirse de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan ""Takibe konu alacağın %20"si oranında haksız takip tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine"" yazılı kısmın hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine ""Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine"" cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.