23. Hukuk Dairesi 2015/6185 E. , 2017/3731 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının, .... 2008/757 sayılı takip dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibine giriştiğini, yasal itiraz süresini kaçırdıklarını, müvekkilinin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, belirtilen tarihlerde sulama da yapmadığını ileri sürerek, adı geçen takipten dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile %40 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kooperatif üyesi olan davacının takibe konu sulama bedelinden dolayı borçlu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine, Dairemizin 04.02.2014 tarih 2013/7765 Esas 2014/726 Karar sayılı ilamıyla; davalı vekilinin temyizi temyiz sınırının altında kaldığından reddedilmiş, davacı vekilinin temyiz itirazları ise hükme esas alınan 27.05.2013 havale tarihli 2.ek raporda, davacı yönünden değişik kuyu suyu kullanımı alternatiflerine göre, farklı hesaplamalar yapılmış olup, hiçbir alternatifte mahkeme gerekçesinde yazılı 2.917,21 TL yönünden davacının borçlu olduğuna dair tesbite rastlanmadığı , ek raporda yer almayan ve mahkemece ne şekilde bulunduğu anlaşılamadığı gibi denetlenemeyen 2.917,21 TL yönünden sulama borcunun mevcut olduğu kanaatıyla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmemesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuş,bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, alınan yeni raporlar doğrultusunda davacının borçlu olduğu gerekçesiyle,davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 13.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.