12. Ceza Dairesi 2019/11425 E. , 2020/7159 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suçlar : Suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak tehdit, iftira, şantaj, özel hayatın gizliliğini ihlal, katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi ses alma cihazı ile kaydetme
Hükümler : 1- Sanık ... ve katılan sanık ... hakkında suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak tehdit, katılan sanık ... hakkında iftira, sanık ... hakkında şantaj, katılan sanık ..hakkında özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından CMK’nın 23/2-e maddesi gereğince ayrı ayrı beraat
2- Sanık ... ve katılan sanık ..hakkında katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi ses alma cihazı ile kaydetme suçundan TCK’nın 133/2, 62, 50/1-a, 52. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet
3- Katılan sanık ... hakkında şantaj suçundan TCK’nın 107/2. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 107/1, 62, 52, 51, 51/3. maddeleri gereğince mahkumiyet
Suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak tehdit suçundan sanık ... ve katılan sanık ...’un, iftira suçundan katılan sanık ...’un, şantaj suçundan sanık ...’nin, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan katılan sanık ...’ın beraatlerine; katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi ses alma cihazı ile kaydetme suçundan sanık ... ve katılan sanık ...’ın, şantaj suçundan katılan sanık ...’ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii ve katılan sanık ... müdafiileri, katılan sanık ... müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.01.2015 tarihli tebliğnamesi ile dosyanın gönderildiği Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 10.06.2019 tarihli ve 2015/2069-2019/10314 sayılı görevsizlik kararıyla “...İddianamede açıklanan eylemler ve sevk maddeleri ile temyizin kapsamı ve Yargıtay Kanununun 14. maddesi, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Ceza Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen hükümlerine, temyiz dilekçeleri içeriğine göre, sanık ... hakkında TCK"nın 107/2. maddesine göre şantaj, 133/2. maddesine göre aleni olmayan söyleşinin kayda alınması ve 134/1. maddesine göre özel hayatın gizliliğini ihlal etme suçlarından, sanık ... hakkında TCK"nın 106/2-d maddesine göre suç örgütlerinin isimlerini kullanmak suretiyle tehdit suçundan, sanık ... hakkında TCK"nın 106/2-d maddesine göre suç örgütlerinin isimlerini kullanmak suretiyle tehdit ve 267/1. maddesine göre iftira suçlarından, sanık ... hakkında ise TCK"nın 107/2. maddesine göre şantaj ve 133/2. maddesine göre aleni olmayan söyleşinin kayda alınması suçlarından kamu davası açılmış olup, aynı maddelerden hükümler kurulduğu, iddianame anlatımında sanık ..."ın katılan ..."a ait cinsel içerikli görüntülerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğinin ihlalinden bahsedildiğinin anlaşılması karşısında, en ağır yaptırımı içeren suçun TCK"nın 134/1-2. cümlesinde düzenlenen özel hayata dair görüntülerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal etme olmasına göre işin incelenmesinin Yüksek 12. Ceza Dairesinin görevine girdiği...” nedenine dayalı olarak dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun 25.12.2019 tarihli ve 2019/Bşk-145-2019/182 sayılı kararında; “...Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarıyla sürdürülen uygulamaya göre, çeşitli suçlara ilişkin açılan davalardan en ağırı saptanırken, hapis cezasının üst sınırı daha fazla olan suça ilişkin dava daha ağır olarak kabul edilmeli, üst sınırların eşit olması hâlinde bu kez alt sınırı daha fazla hapsi gerektiren suça ilişkin davanın daha ağır olduğu sonucuna varılmalıdır. Hapis cezası ile birlikte öngörülen adli para cezaları ise, her iki suça ilişkin hapis cezalarının alt ve üst sınırlarının eşit olması hâlinde dikkate alınmalıdır... ceza dairelerinin görevlerinin belirlenmesinde artırım maddelerinin dikkate alınamayacağı...” açıklamaları yer almaktadır.
Özetlenen dosya kapsamına ve Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kurulunun istikrarlı kararlarına, temyiz incelemesine konu edilen eylemlere ilişkin iddianamedeki ve mahkeme kararındaki nitelendirmelere, 28.06.2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 31. maddesi ile değişik Yargıtay Kanunu"nun 14. maddesindeki; “Ceza dairelerinde: a) Daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme, mahkûmiyet dışındaki kararlarda ise iddianamede veya iddianame yerine geçen belgedeki nitelendirme esas alınır. b) Çeşitli suçlara ait davalarda, suçların en ağırını incelemeye yetkili olan daire görevlidir.” hükmüne, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası yaptırımı öngören TCK’nın 106/2-d madde, fıkra ve bendindeki suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak tehdit suçunun cezasının, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası yaptırımı öngören TCK"nın 134/1-1. madde, fıkra ve cümlesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası yaptırımı öngören TCK"nın 267/1. madde ve fıkrasındaki iftira, bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası yaptırımı öngören TCK’nın 107/2. madde ve fıkrasındaki şantaj, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası yaptırımı öngören katıldığı aleni olmayan bir söyleşiyi ses alma cihazı ile kaydetme suçlarının cezalarından daha ağır olmasına göre, görevli dairenin belirlenmesinde TCK’nın 134/1-2. madde, fıkra ve cümlesinde yer alan; “Gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlâl edilmesi hâlinde, verilecek ceza bir kat artırılır.” biçimindeki artırımın dikkate alınmayacağı hususu da göz önüne alındığında, 29.01.2014 tarihli ve 28897 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp, 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren ve tebliğname tarihine göre uygulanması gereken 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurul kararı gereğince temyize konu hükümlerin incelenmesi görevi Yargıtay 4. Ceza Dairesine ait bulunduğundan, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, görev uyuşmazlığının çözülmesi amacıyla dosyanın Yargıtay Ceza Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 16.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.