7. Hukuk Dairesi 2014/331 E. , 2014/819 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Mersin 4. İş Mahkemesi
Tarihi : 21/11/2013
Numarası : 2013/147-2013/537
Taraflar arasındaki işe iade davasının yapılan yargılaması sonunda; hükmün davalı A.. S.. ile Ekonomi Bakanlığı tarafından temyiz edilmesi incelemenin duruşmalı olarak yapılması davalı A.. S.. vekili tarafından istenilmiş ise de; işin mahiyeti itibariyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1-Davalı Ekonomi Bakanlığının temyizi yönünden; Karar 21.11.2013 tarihinde usulüne uygun olarak taraflara tefhim edilmiştir. Davalı Ekonomi Bakanlığı vekilinin temyiz talebinin 8 günlük temyiz süresinin son günü olan 29.11.2013 tarihi geçtikten sonra 05/12/2013 tarihinde yapıldığı temyiz defterine kayıt ve harç makbuzlarından anlaşıldığından, Davalı Ekonomi Bakanlığı vekilinin temyiz dilekçesinin HUMK"nun 432/4.maddesi gereğince süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmelidir.
2-Davalı A.. S..nin temyizine gelince; Davacı, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracat Genel Müdürlüğü A.. S..nin Genel Sekreteri olduğunu, iş akdinin Dış Ticaret müsteşarlığınca 22.10.2009 tarihinde feshedildiğini, feshin haksız ve geçersiz nedenle yapıldığını belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin ödenmesini talep etmiştir.
Davalı vekilleri davacının birliğin en üst yöneticisi konumunda işveren vekili olduğunu, feshin haklı nedene dayandığını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, Dış Ticaret Müşteşarlığına bağlı ihracatçı birliklerinde çalışan genel sekreter ve yardımcıları ile şube müdürü ve idari memurların atanmaları ve ifa ettikleri görevler dikkate alındığında bu kişilerin işçi statüsünde olmayıp geniş anlamda kamu görevlisi oldukları ve haklarında tesis edilen ve davanın konusunu oluşturan işlemin de atanmadaki usul ve atanmanın tanımı dikkate alındığında özel hukuk hükümlerine dayalı olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, davanın konusunun idari işlemin iptali olduğu bu nedenlede davanın İdari Yargıda çözümlenmesi gerektiği kanaati ile davanın yargı yolu yanlışlığı reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının atanma ve görevden alma usulü nedeniyle taraflar arasındaki ilişkinin İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve bu bağlamda iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, işverenler ile işveren vekillerine ve işçilerine, çalışma konularına bakılmaksızın bu Kanunun uygulanacağı belirtilmiştir.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 1 inci maddesi uyarınca, İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında, iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözüm yeri iş mahkemeleridir.
4059 sayılı Hazine Müsteşarlığıyla Dış Ticaret Müşteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 1. maddesinde belirtilen görevleri yerine getirmek için kurulacak İhracatçı Birliklerinin 6/c bendindeki hüküm gereği Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığının bağlı kuruluşu olması nedeniyle aynı tüzel kişilik içerisinde yer aldığından ve 2011 tarihli ve 637 sayılı karar ile 08.06.2011 tarihli ve 27958 sayılı mükerrer Resmi Gazete"de yayımlanan Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile birlikte; faaliyetlerini Türkiye İhracatçılar Meclisi çatısı altında Ekonomi Bakanlığınca verilen görevlerin de yerine getirilmesi ile sürdürülmekte olduğundan ve davalı kurumun özel bütçeye sahip ve tüzel kişiliği de haiz olduğu gözönünde bulundurularak Ekonomi Bakanlığına (mülga Dış Ticaret Müsteşarlığı adına) husumet yöneltilmiş olması husumette yanılma olarak değerlendirilmiştir.
5910 sayılı Kanun 16. maddesinde TİM"in işlerini yürütmek üzere, bir genel sekreter ile beşten fazla olmamak üzere genel sekreter yardımcısının, Müsteşarlığın olumlu görüşü alınmak kaydıyla yönetim kurulu tarafından atanacağı, Genel Sekreterin işlerin sevk ve idaresi ile koordinasyonla görevli ve yetkili amir olduğu, 20. Maddesinde ise TİM ve birlik genel sekreterliğinin; genel sekreter ve yardımcıları ile diğer personelden oluşacağı, TİM ve birliklerde istihdam edilenlerin, bu Kanun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılacak yönetmelik hükümleri ile 4857 sayılı İş Kanunu ve İnsan Kaynakları Yönetmeliği hükümlerine tabi olduğu bildirilmiştir.
Türkiye İhracaatçılar Meclisi ile İhracaatçı Birlikleri İnsan Kaynakları Yönetmeliği nin 26. maddesinin 3.fıkrasında Genel sekreter ve genel sekreter yardımcılarının, Müsteşarlığın olumlu görüşünü almak kaydıyla yönetim kurulu tarafından; genel sekreterliğin birden fazla birlikten oluşması halinde ise, Müsteşarlığın olumlu görüşünü almak kaydıyla birlik yönetim kurulu başkanları tarafından oy çokluğu esasına göre alınacak karar ile atanacağı ve aynı maddenin 6. fıkrasında ise Genel Sekreter ve genel sekreter yardımcılarının görevden alınmaları, atanmalarında uygulanan usul ve esaslara göre yapılacağı hükmü yer almaktadır.
Davacı öncelikle Mersin 1. İdare Mahkemesinde 2009/1177 Esas sayılı dava dosyasıyla işe iade talebinde bulunmuş Mahkemece 08/01/2010 tarihinde 2010/9 Karar sayılı ilamıyla Adli Yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Görevsizlik kararı davacı tarafça temyiz edilmiş, Danıştay 12. Dairesinin 2010/989-4075 E/K sayılı 16/7/2010 tarihli kararıyla idari yargının görevli olduğu ve dosyanın mahkemesine iade edilmesi gerektiğine karar verilmiştir. Bu kez ise davalı vekillerinin karar düzelme istemli başvurusu üzerine istem kabul edilerek bozma kararı kaldırılarak Danıştay 12. Dairesinin 2010/8506 E, 2013/3370 K sayılı 30/04/2013 tarihli kararıyla Mahkeme kararı Onanmıştır. Karar davacıya 10.07.2013 tarihinde tebliğ edilmiş olup davacı 16.07.2013 tarihinde dosyanın iş mahkemesine gönderilmesi talebinde bulunmuştur.
Davacının davalı işyerinde 4857 sayılı İş kanununa tabi hizmet akdi ile çalıştığı sabittir. Davacının iş akdinin feshinin geçersizliğine ve işe iadesine yönelik talebinin 4857 Sayılı İş Yasası hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerekirken idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Ekonomi Bakanlığının temyiz dilekçesinin reddine, temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı İhracatçı Birliğine iadesine, 22/01/2014 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.