15. Hukuk Dairesi 2015/3405 E. , 2015/4801 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Söğüt Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :11.12.2014
Numarası :2014/349-740
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeline ilişkin icra takibine itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili talebine ilişkin olup, mahkemece usulden red yönünde verilen karar, davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
Mahkemece 14.07.2014 tarihli tensip tutanağının 2. bendinde davacı yana ""6100 sayılı HMK"nın 119/1-f bendi gereği iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği ve g bendi gereği de dayanılan hukuki sebeplerin dava dilekçesinde açıkça yer almadığı gerekçesiyle, bu eksikliği gidermek üzere iki haftalık kesin süre verilmesine ve aksi takdirde açıklanmayan delillerden vazgeçmiş sayılmasına karar verildiği, davacı vekilinin tensip ara kararına istinaden 27.08.2014 havale tarihli dilekçesi ile delilleri hakkında açıklama yaptığı ancak 10.11.2014 tarihli ön inceleme hazırlık tutanağı ile davacı vekilinin 27.08.2014 tarihli dilekçe ile eksik kısımları içerir dilekçe verildiği belirtilmiş ise de, dava dilekçesinde yer alan deliller açıklanmadan dilekçenin yenilendiği gerekçesiyle açıklanmayan delillerden vazgeçmiş sayıldığının tespitine karar verildiği, 01.12.2014 tarihli celsede ise davacının somutlaştırma yükümlülüğüne aykırı davrandığı gerekçesiyle esasa ilişkin değerlendirme yapılmaksızın davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 194/1. maddesi uyarınca taraflar dayandıkları vakıaları ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükü altındadır. Bu bir yandan vakıaların, açık, somut olarak kanunun aradığı koşul vakıalara denk düşecek şekilde ortaya konulmasını gerekli kılmakta, diğer yandan da vakıanın ispatı için her bir vakıayı ispatlayacak delillerin gösterilmesini gerekli kılmaktadır (m. 194/2). Yani delillerle vakıalar arasında doğrudan bağlantı kurulmalıdır.
Dava dilekçesinde, gerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 119/1-e gerekse m. 194 gereğince somutlaştırma yükünün yerine getirilmemiş olması halinde, önce hâkim davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini (yeni bir vakıa meydana getirmeden, sadece mevcut vakıa kapsamında) davacıdan istemeli, bu eksiklik tamamlanırsa yargılamaya devam edilerek karar verilmeli, bu eksiklik tamamlanmaz, somutlaştırma gerçekleşmezse, ispatsız kalan davanın reddine karar verilmesi gereklidir.
Somut olayda, mahkemece dava dilekçesinde davacının iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği ve dayanılan hukuki sebepler bendindeki hususların dava dilekçesinde eksik olduğu belirtilerek bu hususta davacıya iki hafta kesin süre verilmiştir. Davacı tarafından (kesin süre içerisinde) 27.08.2014 havale tarihli delilleri hakkında açıklama dilekçesi de sunulduğu halde somutlaştırma yükümlülüğünün yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın esası hakkında değerlendirme yapılmaksızın usulden reddine karar verilmiştir. Dava dilekçesi incelendiğinde davanın, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeline ilişkin icra takibine itirazın iptâli ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, davacı yanın davalıya elektrik tesisatı ve proje işi yaptığını, bu hizmetler karşılığında fatura düzenlediğini ve borcun ödenmemesi üzerine Söğüt İcra Müdürlüğü"nün 2014/107 sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını belirterek delil olarak İcra dosyasını, faturaları ve ticari defterlerini gösterdiği ayrıca bilirkişi incelemesi yapılmasını istediği anlaşılmaktadır. Davacı taraf davasını ispat için dayandığı vakıalara ilişkin delillerini somut olarak dilekçesinde açıklamıştır. Ayrıca yukarıda da belirtildiği gibi somutlaştırma yükümlülüğüne aykırı davranılmasının sonucu davanın usulden reddi değil ispatsız kalan davanın esastan reddine karar verilmesidir. Dava dilekçesi muhteviyatı değerlendirildiğinde davacının bu hususta üzerine düşen somutlaştırma yükümlülüğünü tam olarak yerine getirdiği ve davanın esasının incelenmesi gerektiği halde mahkemece bu hususlarda eksiklik bulunduğu gerekçesi ile kesin süre verilerek sonucunda da davanın usulden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.