13. Hukuk Dairesi 2017/2417 E. , 2017/7419 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ...(...) köyü 120 parselde kayıtlı taşınmazdaki davalıların hisselerinin tamamını 17.03.1989 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın alındığını, satış bedelini de ödediğini, davalıların devirden imtina ettiklerini ileri sürerek; ...(...) köyü 120 parselde kayıtlı taşınmazda davalıların hisselerinin iptali ile kendi adına tescil edilmesini istemiş, 23.03.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile de, davaya konu taşınmazın kamulaştırılması nedeniyle kamulaştırma bedelinden satış vaadi sözleşmesine konu hisselere isabet eden 144.050,00TL"nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan bir kısmı davanın reddini dilemiş, bir kısım davalı cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, ... Köyü 120 parsel sayılı taşınmazdaki davalıların miras bırakanlarından intikal eden payların satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satıldığının tespitine, istihkak davasının husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 26/1.maddesine göre; “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” Somut olayda davacı; ıslah dilekçesinde kamulaştırma bedelinden satış vaadi sözleşmesindeki hisselere isabet eden 144.050,00TL alacağın tahsilini istemiş olup, mahkemece emredici nitelikteki anılan yasa maddesi hükmüne aykırı olarak, tespite yönelik karar verilmiştir. Sözü edilen yasa maddesi uyarınca, mahkemenin talepten başka bir şeye karar vermesi mümkün bulunmamaktadır. O halde mahkemece, değinilen bu yön göz önünde bulundurularak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2- Davacı, 23.03.2011 tarihli dilekçesi ile satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazdaki sözleşmeye konu hisselere düşen kamulaştırma bedelinin tahsilini istemiştir. Her ne kadar mahkemece, sözleşmeye konu taşınmazın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2009/466 E ve 2010/176 K sayılı ilamı ile kamulaştırıldığı, hükmün tescile ilişkin kısmının kesin olduğu, bedele ilişkin kısmının ise kesin olmadığı gerekçe gösterilmek suretiyle davalıların taşınmazdaki hisselerinin davacıya satıldığının tespitine karar verilmiş ise de, kamulaştırma davasının derdest olduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK"nun 165/1. maddesinde "Bir davada hüküm verilebilmesi başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda; satış vaadi sözleşmesine konu taşınmaza ilişkin görülen kamulaştırma davasının sonucunun eldeki davanın sonucunu etkileyeceği açık olduğundan bu dava dosyasının eldeki dava bakımından bekletici sorun olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Hâl böyle olunca mahkemece; kamulaştırma davası eldeki dava açısından bekletici mesele yapılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle az yukarıda yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
3-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 ve 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı ve davalı ..."ın sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 76,15 TL harcın istek halinde iadesine, 76,00 TL harcında davalıya iadesine HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.