BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 Esas 2021/925 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/389
Karar No: 2021/925
Karar Tarihi: 14.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 Esas 2021/925 Karar Sayılı İlamı

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/389 Esas
KARAR NO : 2021/925

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkili şirket ile davalı ... arasında ticari ilişki olduğunu, taraflar arasında yürütülen bu ticari ilişkinin, icra takibine konu ettikleri faturalar ile sabit olduğunu, taraflar arasında, davalının ticari işletmesi olan .... Cafe' de kullanılmak üzere gıda alım satımına ilişkin olarak anlaşılmış olduğunu, buna ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından toplam 7.765,33 TL bedelli faturalar düzenlendiğini, vadesi gelmesine rağmen fatura bedelinin ödenmemesi üzerine, Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlunun, icra dosyasına sunduğu dilekçe ile borcun tamamını ödediğini iddia ederek borca itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu, iptalinin gerektiğini, taraflarınca itirazın iptali davası açılmadan önce dava şartı olan arabuluculuk sürecinin tamamlandığını fakat arabuluculuk görüşmesinde herhangi bir anlaşmaya varılamadığını, davalı yanın likit alacağa karşı yaptığı haksız itiraz nedeniyle İİK m.67/2 gereğince davalı aleyhine takip konusu miktar üzerinden %20' den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi taleplerinin mevcut olduğunu beyanla, davalarının kabulü ile davalı- borçlunun Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kaldırılarak takip konusu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle takibin devamına karar verilmesini, alacağa haksız ve kötü niyetli itiraz eden borçlu aleyhine takip miktarının %20' sinden aşağı olmaamak üzere lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Zeytinburnu Vergi Dairesi'nden gelen müzekkere cevabında davalını gerçek usulde işletme hesabı esasına tabi olup vergi levhası bulunduğundan bahisle cevap verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden gelen müzekkere cevabında davalının gerçek kişi tacir kaydının bulunmadığından bahisle cevap verildiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmesinde;
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK'nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res'en araştırmakla yükümlüdür.
6102 Sayılı T.T.K.'nun 4. maddesinin 1. fıkrası 6335 Sayılı Yasanın 1. maddesi ile değiştirilerek ticari davalar her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları, T.T.K.'nun 4. Maddesinin a bendi gereğince T.T.K.'nun dan kaynaklanan davalar, T.T.K.'nun 4. maddesinin b, c, d, e, f bentlerinde sayılan davalar ve diğer özel kanunlarda Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu kararlaştırılan davalar ticari dava olarak Ticaret Mahkemelerinde görülecektir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4.maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5.maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK'nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK'nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK'nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK'da yeterli görülmüştür.
Mahkememizce davacı ile ilgili tacir araştırması yapılmış, davacının gerçek kişi tacir kaydının bulunmadığı ve gerçek usulde işletme hesabı esasına tabi olduğu davanın mutlak ticari davalardan olmadığı ve gelen müzekkere cevaplarına göre davacının tacir sıfatının da bulunmadığı, davanın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hukuk davası(nispi ticari dava) niteliğinde de olmadığı nazara alındığında uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
Ticari olmayan davalarda görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup Asliye Hukuk Mahkemesi ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki TTK' nun 5/3.maddesi uyarınca görev ilişkisidir. Göreve ilişkin usul kuralları HMK'nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartıdır. Dava şartları kamu düzeninden olup kamu düzenine ilişkin hususlarda resen dikkate alınacak hususlardan olup dava şartı yokluğu halinde HMK'nun115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK'nın 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nın 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK'nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair davacı vekili ile davalı asilin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/10/2021



Katip ...
¸e-imzalıdır


Hakim ...
¸e-imzalıdır




Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.