Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13816 Esas 2018/281 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13816
Karar No: 2018/281
Karar Tarihi: 15.01.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/13816 Esas 2018/281 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2016/13816 E.  ,  2018/281 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.09.2011 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, suya elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
    Davacı, ... suyu olarak bilinen kadimden beri köy halkının kullandıgı genel kaynak suyunu davalının kaptaj yaparak ve borular döşemek suretiyle evine götürdüğünü, kendisinin kullanmasına müsade etmediğini ileri sürerek davalının suya müdahalesinin önlenmesini istemiştir.
    Davalı, davacının suya ihtiyacı olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 14.05.2014 tarih ve 2014/789 Esas, 2014/789 Karar sayılı ilamı ile ve “Somut olayda, davaya konu kaynak, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerden çıktığından genel sudur. Genel sulardan kadim ve öncelik hakkı nazara alınmak koşulu ile herkes ihtiyacı oranında yararlanabilir. Davada tarafların suya olan ihtiyaçları ayrıntılı olarak tespit edilmemiş, keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıklar tarafların su ihtiyacı konusunda çeşitli beyanlarda bulunmuştur. Bu durumda mahkemece, suların en az olduğu dönemde mahallinde ziraatçi ve jeoloji mühendisi bilirkişiler hazır bulundurularak yeniden keşif yapılarak davacının suya ihtiyacı olup olmadığı bilimsel verilere uygun olarak tespit ettirilmeli, davalıların içme suyu ihtiyaçları olup olmadığı, bu ihtiyacı şebeke suyu veya başka kaynaktan karşılayıp karşılamadıkları araştırılmalı, içme suyu ihtiyacının sulama suyu ihtiyacına nazaran öncelikli olduğu da gözetilerek herkesin ihtiyaçları oranında yararlanabileceği bir su rejimi kurulması yoluna gidilmelidir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyulmuş ise de, bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bu durumda mahkemece daha önce yapılan keşiflere katılmayan bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif yapılarak, mahalli bilirkişiler ve tarafların gösterdikleri ya da gösterecekleri tanıklar mahallinde dinlenmek suretiyle önceki bozma ilamında vurgulandığı gibi kadim yararlanma hakkı tespit edilmeli, ondan sonra öncelikle içme suyu ihtiyacı, daha sonra sulama suyu olarak kullanma ihtiyacı değerlendirilerek, davacının ihtiyacını başka kaynaktan sağlayıp sağlayamayacağı araştırılmalı, bütün bu araştırmalardan sonra davacının suya ihtiyacı olduğu anlaşılırsa, tarafların suya olan ihtiyaçlarını belirten ayrıntılı rapor bilirkişilere düzenlettirilip, tarafların içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarına göre su rejimi kurulmak suretiyle sonuca gidilmelidir.
    Mahkemece, belirtilen tüm bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 15.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.