11. Hukuk Dairesi 2018/1776 E. , 2019/7390 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 11. Tüketici Mahkemesince verilen 06/06/2017 tarih ve 2016/804-2017/588 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi ihbar olunan davalı vekili ile fer"i müdahiller vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 19.11.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı ING Bank A.Ş vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Rehime Tezcan tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, alacağı temlik edenlerin murisinin Egebank A.Ş. şubesine yatırdığı paranın müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında Off Shore bankasına aktarıldığını, müvekkilinin alacağından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, asıl davada 300.000 DEM’den miras payı olarak 1/4 payına isabet eden 75.000 DEM (38.346,89 EURO)’nun birleşen davada ise, miras payına düşen 225.00 DEM (115.040,67 EURO)’nun 01.10.1999 "dan itibaren 3095 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi uyarınca faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, asıl ve birleşen davada davacılar alacaklarını temlik etmişler, davacı vekilince 30/03/2017 tarihli dilekçe ile, müteveffa ... tarafından davalı banka şubesine yatırılan 300.000 DEM (153.387,56EURO)’nun paranın bankaya yattığı 01/10/1999 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/a maddesi uyarınca davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın husumet, zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden usulden ve esastan da reddine karar verilmesini istemiştir.
Fer"i müdahiller vekilleri, ayrı ayrı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, muris ..."ın Egebank A.Ş. şubesindeki 300.000 DEM tutarındaki parasının Egebank Off-Shore Ltd.’ne havale edildiği, havale sonrası murise Egebank Off Shore Ltd. yetkilisinin imzasını taşıyan bir mevduat hesap cüzdanı verildiği, paranın Egebank Off Shore Ltd’ne gönderildiği, olayda davalı bankanın Egebank Off-Shore Ltd’ni kendi bünyesinde bir şirketmiş gibi gösterdiği, bankanın her ne kadar Egebank Off-Shore Ltd adına açılan hesaplara havale etmiş gibi göstererek kayden bir transfer gerçekleştirmiş ise de, ceza mahkemesince verilen kararla kesinleşen olgulara göre bu paraların Demirel Grubu şirketlerine kredi olarak verilmiş olması eyleminin bankacılık teknik ve usullerine uygun olmadığı, davalı bankanın bir güven kurumu olması nedeniyle kendisine duyulan güvene bağlı olarak kendi şirketleri için çıkar sağlamak amacıyla murisi yönlendirdiği, davacı alacağından davalı bankanın sorumlu olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulü ile, 153.387,56 EURO"nun (300.000 DEM) 01/10/1999 tarihinden itibaren devlet bankalarınca DM ve EURO cinsinden açılan 1 yıl vadeli mevduata uyguladıkları en yüksek faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili ile fer’i müdahiller vekilleri temyiz etmiştir.
1-Fer"i müdahil OYAK vekilinin 03.08.2017 tarihli temyize cevap ve temyiz dilekçesinin, temyiz defterine kaydedilmediği, bu nedenle süresinde usulünce yapılmış temyiz istemi bulunmadığı anlaşıldığından fer"i müdahil OYAK vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise; Asıl ve birleşen dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, TMK’nın 640. maddesine göre, mirasçılar arasında iştirak halinde mülkiyet hükümleri geçerli olup, mirasçılar tereke üzerinde ancak oybirliği ile tasarruf edebileceklerinden davanın diğer mirasçıların muvafakatlarının sağlanması veya TMK"nın 640/3 madde ve fıkrası uyarınca yetkili mahkemece terekeye temsilci tayin ettirilmesi suretiyle görülmesi gerekir. İştirak halindeki terekeye dahil bir hakka dayanarak mirasçılardan birinin sadece kendi payına yönelik olarak açtığı dava ise dinlenilemez. Somut olayda; asıl davanın, davacı ... tarafından miras payına istinaden açıldığı, daha sonra alacağın ...’a temlik edildiği, birleşen davanın ise, ... tarafından yine miras payına istinaden açıldığı, alacağın ...’a temlik edildiği belirtilmiş ise de, buna ilişkin bir belgenin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durum karşısında, miras payına istinaden açılan asıl ve birleşen davalara konu alacağın temlik de edilemeyeceği, iştirak halindeki terekeye dahil bir hakka dayanarak mirasçılardan birinin sadece kendi payına dayalı olarak açtığı davanın dinlenilemeyeği nazara alınarak asıl ve birleşen davanın usulden reddine karar vermek gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3- Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin sair, fer’i müdahil TMSF vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, fer’i müdahil OYAK vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair, fer’i müdahil TMSF vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı İNG Banka verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edenlerden davalı Banka"ya iadesine, 21/11/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, davalı İNG Bank A.Ş"nin külli halefi olduğu Egebank A.Ş"de bulunan, davacılar murisi ..."a ait mevduatın, murisinin iradesinin fesada uğratılması sonucu Egebank off-shore hesabına gönderilmesi nedeniyle davalı bankadan tahsili istemine ilişkindir.
Asıl davanın davacısı ... ile birleştirilen davanın davacısı... 01.10.1999 tarihinde Egebank... Şubesine 300.000 DEM yatıran muris ..."ın yasal mirasçıları olup, murisin adı geçen davacılardan başka mirasçısı bulunmamaktadır.
Murisin vefatından sonra, miras paylarına dayalı olarak mirasçılar tarafından ayrı ayrı açılan davalarda, davalar birleştirilerek İstanbul 11.Tüketici Mahkemesinin 2016/804 esas sayılı dosyasında yargılamaya devam edilmiş yargılama esnasında mirasçılar, alacaklarını ..."a temlik etmişler, bu aşamadan sonra yargılama temlik alan tarafından sürdürülmüştür.
Yargılama sırasında temlik alan vekili 20.02.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile davacının kendi payına yönelik olarak açtığı davayı, muris tarafından yatırılan paranın tamamının tahsiline karar verilmesi istemi ile ıslah etmiştir.
TMK 640/2 maddesindeki "mirasçıların terekeye elbirliği ile sahip oldukları ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf edecekleri" hükmüne göre davacılar ... ve..."in başlangıçta salt kendi miras hisselerinin tahsili istemli davalarının dinlenme imkanı bulunmamakla birlikte mirasçıların alacaklarını ..."a temlik ettikten sonra temlik alanın 20.02.2017 tarihli ıslahı ile dava artık, murise ait tüm paranın tahsili talebine dönüşmüştür.
Tüm mirasçıların alacakları temlik alana devredilmekle, temlik alan artık murise ait tüm para üzerinde hak sahibi olmuştur. Temlik nedeniyle davaya muvafakattan söz edilmesi de mümkün değildir.
Bu halde, 20.02.2017 tarihinde yapılan ıslahla başlangıçta temlik edenlerin kendi paylarına yönelik açılan dava, muris tarafından yatırılan paranın tamamının tahsili talebine dönüştüğünden uyuşmazlıkta artık TMK 640 maddesi hükümlerinin tatbik kabiliyeti kalmamıştır.
Bu durumda davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yerel mahkeme kararının dosya içeriği ile bağdaşmayan yazılı gerekçe ile bozulmasına ilişkin çoğunluk görüşüne karşıyım.