15. Hukuk Dairesi 2015/3943 E. , 2015/4795 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Van 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
Tarihi :22.10.2014
Numarası :2014/39-2014/262
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup rücuen alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı vekilince yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava, davacı ile davalı arasındaki eser sözleşmesinin ifası sırasında dava dışı üçüncü kişi İdris Filiz"in taşınmazına yol yapımı sırasında yapılan çalışmalar sonucunda verilen zarar nedeniyle idari yargıda davacı aleyhine açılan tam yargı davası sonucunda hükmedilen tazminatın ödenmesi üzerine genel hükümlere istinaden açılmıştır. Davacı eser sözleşmesine dayalı olarak rücuen tazminat isteminde bulunmaktadır. Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 126/IV. maddesi gereğince yüklenicinin kasıt veya ağır kusuru ile akdi hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar hariç olmak üzere eser sözleşmesinden doğan bütün davalar 5 yıllık zamanaşımı süresine tâbidir. Haksız fiil davalılar ile dava dışı İdris Filiz"in taşınmazının zarar görmesi olayı bakımından söz konusu olup taraflar arasında haksız fiile dayalı bir ilişki ve sorumluluk söz konusu değildir.
Zamanaşımı süresinin başlangıcına gelince; 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 128. maddesindeki düzenlemeye göre zamanaşımı alacağın muaccel olduğu tarihte işlemeye başlar. Alacağın muacceliyeti bir ihbar yapılmasını gerektirir ise zamanaşımı bu ihbarın yapıldığı günden itibaren işler. Rücu hakkı başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelik tazminat niteliğinde bir talep hakkı olduğundan, alacaklıyı tatmin eden kişi alacaklının hakkından bağımsız kendi şahsında doğan bir hak elde etmektedir. Bunun sonucu olarak da rücu hakkı dava dışı alacaklıya tazminatın ödendiği tarihten itibaren başlayacaktır. Zamanaşamının başlangıç tarihinin ödeme tarihi olduğu mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda Van İdare Mahkemesi"nin 2007/779 Esas ve 2007/2958 sayılı ilâmına istinaden dava dışı İdris Filiz"e ödenen 75.322,25 TL tazminatın
14.01.2010 ödeme tarihine göre 14.02.2014 dava tarihinde 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 126/IV. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından mahkemece zamanaşamı def"i reddedilip işin esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile davanın zamamanaşımından reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 05.10.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY YAZISI-
Eser sözleşmelerinde rücu halinde zamanaşımı konusunda sayın çoğunluk ile aramızdaki uyuşmazlık BK"nın 126/IV. maddesindeki (5) yıllık sürenin mi, yoksa 6098 sayılı Yasa"nın 73. maddesindeki 2 ve 10 yıllık sürelerin mi uygulanacağı konusunda toplanmaktadır. Rücu davalarında 818 sayılı Yasa7da özel bir düzenleme mevcut değil iken 6098 sayılı Yasa ile düzenleme getirilmiş ve 2 ve 10 yıllık süre öngörülmüştür. 818 sayılı Yasa döneminde bu konudaki boşluk ictihatlarla doldurulmuş ve sözleşme ilişkisinin niteliğine göre değişen süreler bulunmakta ve bu şekliyle uygulanmakta idi. Ne var ki, 6098 sayılı Yasa"nın bu boşluğu doldurmak suretiyle uygulamada birlik sağlanması amaçlanmıştır. Davanın açıldığı tarihte ve 6098 sayılı Yasa yürürlüğe girmiş olup, TBK"nın 114/2. maddesi de nazara alındığında mahkeme gerekçesinin yerinde olduğu kanaatine vardığımdan kararın onanması düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma yönündeki kararına katılamıyorum.