8. Hukuk Dairesi 2021/18 E. , 2021/1560 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı vekili, borçlunun ... isimli iş yerini davalı üçüncü kişiye muvazaalı olarak devrettiğini, üçüncü kişinin borçlunun kayınvalidesi olduğunu belirterek, davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece yapılan ilk yargılama sonucunda, davanın kabulüne ilişkin verilen karar, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 10.09.2019 tarihli ve 2016/10373 Esas, 2019/7259 Karar sayılı ilamı ile, dava konusu 04.06.2015 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan Tuba Gönül"ün üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmadığı anlaşıldığından, davanın 6100 sayılı HMK"nin 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi, öte yandan davacı alacaklının ... 11. İcra Müdürlüğüne yönelttiği 11.06.2015 tarihli talebinde dava konusu hacizde geçerli istihkak iddiasında bulunulmadığını belirterek, malların muhafazasına karar verilmesini istediği, İcra Müdürlüğünün ret kararına karşı da şikayet yoluna başvurduğu anlaşılmakla, yargılama giderlerinden sorumlulukla ilgili değerlendirme yapılırken davacı alacaklının şikayet sürecinin dikkate alınması gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile, dava şartı yokluğundan davanın reddine,yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı alacaklı lehine hükmedilmesi üzerine karar davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nin 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
1. Yargıtay ilamında belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmiş, bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümleri elvermemiş bulunmasına ve temyiz edilen kararda yazılı gerekçelere göre davalı üçüncü kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine;
2. Davalı üçüncü kişi vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince,
Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmiş olup davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2. maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesi doğru olmamıştır.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nin ek geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Davalı üçüncü kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple hüküm fıkrasının 4. bendindeki “... dava değeri olan 117.120,00 TL üzerinden nispi olarak hesap edilen 15.076,40 TL"nin ücreti vekaletin....” ibaresinin çıkarılarak yerine "....karar tarihinden yürürlükte olan Avukatlık Ücret Tarifesine göre 1.130,00 TL maktu vekalet ücretinin...." ibaresinin yazılmasına, bu bölümün, düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİK"nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.