Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2770
Karar No: 2020/852
Karar Tarihi: 03.02.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/2770 Esas 2020/852 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/2770 E.  ,  2020/852 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17/01/2018 tarih ve 2017/401 E- 2018/29 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi"nce verilen 14/03/2019 tarih ve 2018/463 E- 2019/342 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı şirketin 11/01/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı gündemin 4.maddesi ile YK üyelerine şirketi resmi ve özel kurumlarda taşınır ve taşınmaz tasarrufunda bulunmaya, ahzu kabza, sulh ve ibraya vs. konularda en geniş şekilde temsil için yetki verildiğini, kararın TTK 408/f bendine açıkça aykırı olduğunu, şirket varlığının bütünüyle satılmasının genel kurul kararı ile yapılabileceğini, 5.madde de ise şirket hissedarları ..."ın şirkete sunduğu 17/10/2016 tarihli dilekçe ile şirket ortaklarından kimseye hisse devri yapmadığını bildirmesi üzerine şirketin 25/10/2016 gün, 2016/6 sayılı YK kararı ile herhangi bir sözleşme ibraz edilmeden yapılan hisse devirlerinin iptaline karar verildiğini, bu karar uyarınca müvekkiline ait hisse sayısının 871, diğer ortak ..."a ait hisse sayısının ise 7.403 olarak kabul edildiğini, ortaklık payı ve oranının bu şekilde pay defterine işlenmesine dair genel kurulda alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, şirket genel kurulunun şirket ortaklarının ortaklık paylarını tespit etme yetkisi bulunmadığını, ortaklar arasındaki pay uyuşmazlıkları, YK"ye intikal etmiş ise bu konuda YK.nca karar verileceğini, karara karşı çıkılması durumunda uyuşmazlığın yargı organlarınca halli gerektiğini, bu yüzden karara muhalif kaldığını, müvekkilinin ..."dan hisse devraldığını, bu devrin ..."ın şirkete verdiği 20/08/2007 tarihli muvafakatnamede yer aldığını, bu muvafakatname ile şirketin diğer hissedarlarına da hisse devri yapıldığını, ancak sadece müvekkiline ait hisse devrinin iptal edildiğini ileri sürerek dava konusu genel kurul kararlarının iptaline ve YK"nin 25/10/2016 tarih 2016/6 sayılı kararının batıl olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, genel kurul toplantısının 4 no.lu maddesinde alınan karar ile şirketin taşınır ve taşınmazları üzerinde tasarrufta bulunma yetkisinin YK üyeleri ... ve ..."a verilmiş olduğu, bu şekilde genel kurul tarafından genel bir yetkilendirmeyle yetkinin YK"ye devredilmesinin TTK 408/2-f maddesine açıkça aykırı olduğu, kanunun emredici hükmüne aykırılık teşkil etmesinden ötürü butlanla malul olduğu, ... tarafından davacıya toplam 2696 hisse devredildiği, söz konusu pay devirlerinin YK tarafından yazılı muvafakatnameye dayalı olarak gerçekleştirildiği, bu itibarla yapılan devirlerin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve YK"nın 25/10/2016 tarih 2016/6 sayılı kararı ve genel kurulun 5 no.lu davacının hisse adedinin iptali yönündeki kararlarının 6102 sayılı Yasa"nın 447 maddesi uyarınca mutlak butlanla batıl olduğuna karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, dava dilekçesinde genel kurulda alınan her iki kararın iptali talep edilmiş iken butlanına karar verilmesinin HMK 26-(1) maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüyle, kararın kaldırılmasına ve davalı şirketin 11/01/2017 tarihli genel kurulda alınan 4 ve 5 nolu kararların iptaline, şirket yönetim kurulunun 25/10/2016 Tarihli 2016/6 Sayılı kararının butlanla malul olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Dava, anonim şirket genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının iptali ve batıl olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı şirketin 11/01/2011 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 4 no’lu bendinde yer alan karar ile yönetim kurulu üyelerinden ... ve ..."ın şirketi resmi ve özel kurum ve kuruluşlarda taşınır ve taşınmaz tasarrufunda bulunmaya, ahzu kabza, sulh ve ibraya, temsil ve ilzama en geniş şekilde temsil etmesine karar verilmesinin, 6102 sayılı TTK’nun 408/2-f maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle ilgi genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir. Ancak, 6102 sayılı TTK’nın 408/2-f maddesine göre, önemli miktarda şirket varlığının toptan satışı, genel kurula ait devredilemez yetki ve görevlerdendir. Davaya konu genel kurul toplantı tutanağının 4. maddesinde yer alan düzenlemenin ise şirketin önemli miktarda varlığının toptan satışı anlamında bir görev ve yetkinin devrini içermediği, dolayısıyla 6102 sayılı TTK’nun 408/2-f maddesine aykırılık teşkil etmediğinin kabulü gerekir. Bu nedenle, mahkemece, davalı şirketin 11/01/2011 tarihli genel kurul toplantı tutanağının 4 no’lu bendinde yer alan kararın, 6102 sayılı TTK’nun 408/2-f maddesine aykırı olmadığının kabulüyle bir değerlendirme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi doğru olmamış ve kararın davalı yararına bozulması gerektimiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 03/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi