Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/10622
Karar No: 2016/2580
Karar Tarihi: 31.03.2016

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2015/10622 Esas 2016/2580 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalıya, akdin feshedildiğinin ve akdin yenilenmeyeceğinin bildirildiği bir noter ihtarnamesi tebliğ edilmiş ancak tebliğ işleminin usule uygun yapılmadığı için ihtarname hükme esas alınamaz. Bu nedenle davanın reddi gerekmektedir. Mahkeme kararı bozulmuş, HMK'nın geçici 3. maddesi uyarınca HUMK'nın 428. maddesi gereği hüküm bozulmuştur. Detaylı açıklamaları ve kanun maddeleri eklenmelidir:
- Tebligat yapılacak adreste hiç kimse yoksa, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekir. (Tebligat Kanunu, 20-21 ve Tüzük, 28. madde)
- Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracağı, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı öngörülmüştür. (Tebligat Kanunu, 21/2. madde)
- Tebliğ mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde belirtilen adres ile aynı olup olmadığının tebligat memurunca tebliğ zarfına yazılması zorunludur. (Tebligat Kanunu, 21. madde)
- Davalıların adreste bulunmama sebebi ve adreste komşu imzası ya da imzadan imtinaya ilişkin bir kayıt da bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun
6. Hukuk Dairesi         2015/10622 E.  ,  2016/2580 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tahliye

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı süre bitimi nedeniyle tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Tebligat Kanununun 20-21 ve Tüzüğün 28.maddesine göre muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazıp imzalaması gerekir.
    Öte yandan Tebligat Kanununun 21.maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere bir fıkra ilave edilmesine ilişkin 6099 sayılı Kanun 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup maddeye ilave edilen bu fıkra hükmüne göre gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştıracağı, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin tebliğ tarihi sayılacağı öngörülmüştür.
    Ne var ki tebliğ işleminin Tebligat Kanununun değişik 21/2.maddesinde belirtilen bu usule uygun olup olmadığının denetlenmesi bakımından tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde belirtilen adres ile aynı olup olmadığının tebligat memurunca tebliğ zarfına yazılması zorunludur.
    Olayımızda, davalıya, Türk Borçlar Kanununun 347.maddesi gereğince, akdin feshedildiğinin ve akdin yenilenmeyeceğinin bildirildiği 14.07.2014 keşide tarihli noter ihtarnamesinin, 16.07.2014 tarihinde Tebligat Yasasının 21. maddesi gereğince tebliğ edildiği bildirilmiş ise de tebligat mazbatasındaki adresin “adres kayıt sistemi”nde gösterilen adres ile aynı olup olmadığı belirtilmemiştir. Bu durumda tebliğ işleminin Tebligat yasasının değişik 21/2.maddesinde belirtilen usule uygun olduğu düşünülemez. Öte yandan davalıların adreste bulunmama sebebi ve adreste komşu imzası ya da imzadan imtinaya ilişkin bir kayıt da bulunmadığından Tebligat Kanununun 21/1.maddesinde belirtilen usule de uyulmamıştır. Bu nedenle davaya dayanak yapılan ihtarnamenin tebliği usulsüz olup, iş bu ihtarname hükme esas alınamaz. Bu durumda mahkemece yasal şartları bulunlmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulü doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 31/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi