11. Hukuk Dairesi 2019/304 E. , 2019/7377 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
...olarak görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06/06/2018 tarih ve 2017/1333 E. - 2018/572 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi"nce verilen 25/12/2018 tarih ve 2018/1617 E. - 2018/1695 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, 01/11/2002 tarihinde kurulan dava dışı Nereids Yatçılık Deniz. ve Tic. Ltd. Şti.’nin %1 hissedarının müvekkili, %99 hissedarının ise dava dışı Portekiz uyruklu Siveerdalee Consultores E Servicos LDA şirketi olduğunu, müvekkilinin aynı zamanda şirket müdürlüğüne seçildiğini, ancak 2011 yılı sonu itibariyle büyük hissedar ile şirketin ve müvekkilinin ilişkisinin koptuğunu, büyük hissedar şirketin tasfiyeye girdiğinin öğrenildiğini, bu şirketin adresine yapılan yazışmalara cevap verilmediğini, ayrıca 02/11/2012 tarihi itibariyle müvekkiline verilen 1 yıllık temsilcilik sıfatının düştüğünü ve şirketin hiçbir işlem yapamaz hale geldiğini, alacakların tahsil edilemediğini ve borçların ödenemediğini, şirkette karar alacak organ bulunmadığını ileri sürerek TTK 617/3 ve 635.maddeleri uyarınca yetkili organı olmayan şirkete idaresi için kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; TTK’da limited şirketlere kayyım atanmasını gerekli kılan sebeplere ve usulune dair özel bir düzenleme bulunmaması nedeniyle TTK’nın 1. maddesi yollaması ile TMK’nın bu konudaki ilgili hükümlerinin uygulanması gerektiği, TMK’nın 427. maddesinde yönetim kayyımlığının düzenlendiği, TMK’nın m.427/4’de belirtilen “gerekli organlardan yoksun kalma” halinin, limited şirketin zorunlu organlarından yoksun kalmasını vurguladığı, ancak kayyım atanması davasında husumetin mutlaka şirkete karşı da yönetilmesi gerektiği, Yargıtay kökleşmiş içtihatları ve yerleşmiş görünüşünün de bu yönde olduğu, ancak bu davanın şirkete yöneltilmediği, taraf ehliyeti dava şartlarından olup re"sen gözetilmesi gerektiği, davalı tarafta taraf ehliyeti bulunan kimse olmadığı, ayrıca HMK"nın 124. maddesinin bu davada uygulanma olanağının bulunmadığı gerekçesiyle HMK"nın 114/1-d ve 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvuruda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 20/11/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.