16. Hukuk Dairesi 2016/10424 E. , 2019/4182 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ... İlçesi Uzuntarla Köyü çalışma alanında bulunan 114 ada 2, 117 ada 70, 118 ada 8, 13, 14, 119 ada 7, 216 ada 5, 256 ada 41, 257 ada 129 parsel sayılı muhtelif yüzölçümdeki taşınmazlar satın alma, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak miras payına yönelik tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davalı tarafın dayanağı olan 15.12.1958 tarihli noter satış senedinin kapsamında kalan yerler olduğu, ayrıca taraflar arasındaki ihtilafın ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1996/16 Esas, 1998/469 Karar sayılı ilamı ile de hükme bağlandığı gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek murisleri ...’dan kaldığını ve murisin terekesinin taksim edilmediğini ileri sürerek miras payına yönelik olarak dava açmış; davalılar ise taşınmazların tespit dayanağı 15.12.1958 tarihli noter senedi ile müşterek muris tarafından kendi miras bırakanlarına satıldığını savunmuş; ayrıca ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1996/16 Esas, 1998/469 Karar sayılı dava dosyasına dayanmışlardır. ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1996/16 Esas, 1998/469 Karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde; eldeki dosyanın davacısı ... ve dava dışı ... tarafından eldeki dosya davalıları ... ve müştereklerinin miras bırakanı Mehmet ... aleyhine "miras paylarına yönelik elatmanın önlenmesi" istemiyle dava açıldığı, davalı ... ... tarafından ise eldeki dosyada dava konusu edilen taşınmazların tespitlerinin dayanağı olan 15.12.1958 tarihli noter senedine dayanıldığı ve yargılama sonucunda mahkemece; "taşınmazların tarafların ortak murisine ait olmakla birlikte sözü edilen noter senedi ile davalı ... ...’a satıldığı" gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği ve iş bu kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. Şu halde; taraflar arasında çekişmeli taşınmazların müşterek muristen kaldığı hususunda ihtilaf söz konusu olmayıp; uyuşmazlık çekişmeli taşınmazların 15.12.1958 tarihli senet ile davalılar murisine satılıp satılmadığı ve taraflar arasında kesin hüküm niteliğinde bulunan ilamın kapsamında kalıp kalmadığı noktasındadır. Ne var ki; mahkemece 15.12.1958 tarihli senetteki sınır yerleri mahalli bilirkişi ve tanıklardan ayrı ayrı sorulup, gösterilen sınır yerleri fen raporunda işaretlenmediği ve bu şekilde senede yöntemince kapsam tayin edilmediği gibi; eldeki dosya açısından tarafları, konusu ve sebebi itibariyle kesin hüküm oluşturan men-i müdahale dosyasında bulunan kroki de yerel bilirkişi gösterimi, fen bilirkişi eliyle uygulanarak kesin hükmün kapsamı da usulünce belirlenmemiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşif sırasında davalı tarafın dayandığı 15.12.1958 tarihli senetteki sınır yerleri okunup sınırların bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1996/16 Esas, 1998/469 Karar sayılı ilamı ve bu ilamın dayanağı olan harita uygulanıp, kesin hükmün kapsamı belirlenmeli, bilirkişilerin gösteremediği sınırların tespiti için davalı tarafa tanık dinletme imkanı sağlanmalı, teknik bilirkişiye yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği sınırlar haritasında işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, fen bilirkişisine uygulanan mahkeme kararının ve 15.12.1958 tarihli senedin kapsadığı alanı gösterir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, bu şekilde davalı tarafın dayandığı senedin ve mahkeme kararının kapsamı kesin olarak belirlendikten sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.