5. Ceza Dairesi 2013/14340 E. , 2014/3706 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 5 - 2013/321240
MAHKEMESİ : Bayburt Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 23/03/2011
NUMARASI : 2011/1 Esas, 2011/8 Karar
SUÇ : İkna suretiyle irtikap
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Suç tarihinde Bayburt Asliye Ceza Mahkemesi mübaşiri olan sanığın, Mahkemenin 2009/200 Esas sayılı dosyası kapsamında mağdurlar E..A..ve A.. A.. hakkında görevi yaptırmamak için direnme, hakaret, trafik güvenliğini tehlikeye sokmak ve suç üstlenme suçlarından açılan kamu davası sonucunda adı geçenler hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve yargılama gideri olan 59.35 TL"nin tahsiline karar verilmesinin ardından, bu parayı ne zaman ve nereye yatıracaklarını soran mağdurlara, yargılama giderini isterlerse hemen ödeyebileceklerini ve kendisine de verebileceklerini söylediği, yanlarında para olmadığını ifade eden mağdurlardan Emre"nin ödeme yapmak için ertesi gün ilgili mahkeme kalemine gittiğinde sanığı orada göremeyince durumu kalem çalışanlarına açıklayıp ödeme yapmak istediğini belirttiği, kalem çalışanı tanıkların yargılama giderinin kararın kesinleşmesinin ardından Vergi Dairesine yatırılması gerektiğini söyledikleri, mağdurun Adem"i arayarak sanığın kendilerini aldattığını, ona bu şekilde bir ödeme yapılmaması gerektiğini öğrendiğini anlattığı, ancak buna rağmen kısa bir süre sonra adliyeden çıkarken karşılaştığı sanığın kendisine parayı getirip getirmediğini sormasının ardından parayı ancak makbuz karşılığında kendisine verebileceğini söylediği, tarafların birlikte postanenin önüne kadar gittikleri, burada sanığın makbuzunu akşama getireceğini ifade ederek mağdurdan suça konu 60 TL"yi aldığı, durumun Mahkeme kalemi personelinin ihbarıyla ortaya çıktığı, suça konu paranın ertesi gün mağdura iade edildiği anlaşılan olayda;
Sanık hakkında TCK"nın 53/5. maddesi gereğince hükmolunan cezanın yarısından daha az süreyle hak yoksunluğuna karar verilmesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamış, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın eyleminin suç tarihi itibarıyla 5237 sayılı TCK"nın 257/3. maddesi delaletiyle 257/1. maddesinde düzenlenen "görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçunu" oluşturduğu, hükümden önce 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasa ile TCK"nın 257/3. maddesinde değişiklik yapıldığı, 05/07/2012 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasanın 105/5-b maddesi ile de TCK"nın 257/3. madde ve fıkra hükmünün yürürlükten kaldırılmış ise de 6352 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemelerin sanık aleyhine sonuç doğurduğu, bu durumda en lehe olan düzenlemenin 6086 sayılı Yasayla yapılan değişiklikten önceki haliyle TCK"nın 257/3-1. maddesi olduğu gözetilmeden, hapis cezaları yönünden 257/1. maddesinde yazılı düzenleme ile farklılık arz etmemekle beraber ayrıca para cezası da ihtiva eden 6086 sayılı Yasa ile değişik TCK"nın 257/3. maddesinin lehe olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan uygulama maddesinin "5237 sayılı TCK"nın 257/3. maddesi delaletiyle 257/1. maddesi" olarak değiştirilmesi, para cezası tayinine ilişkin tüm uygulamaların çıkarılması ve infaz edilecek sonuç cezanın "1 yıl 8 ay hapis" olarak belirlenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03/04/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.