19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15944 Karar No: 2016/5108 Karar Tarihi: 22.03.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15944 Esas 2016/5108 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı senede dayalı icra takibi yapmış ancak davacı senetteki ciranta imzasının kendisine ait olmadığını belirtmiş ve borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep etmiş. Mahkeme deliller ve Türk Dil Kurumu raporu doğrultusunda davacının imzasının senette bulunduğunu onaylamış ve davayı reddetmiştir. Ancak davacı tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık kambiyo senedi olan bonoya dayalı menfi tespit davasıdır ve davacı asliye hukuk mahkemesinde açmıştır. Ancak 6335 sayılı yasanın 5. maddesi gereği görev ilişkisi olduğu için asliye ticaret mahkemesi görevlidir. Bu nedenle karar bozulmuştur. Kanun maddesi 6335 sayılı yasanın 5. maddesi olup görev ilişkisi olduğunu ve usul hükümlerinin uygulanacağını belirtir.
19. Hukuk Dairesi 2015/15944 E. , 2016/5108 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı, davalının senede dayalı icra takibi yaptığını, senetteki ciranta imzasının kendisine ait olmadığını belirterek, borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştirr. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve ... Kurumu raporuna göre, senetteki imzanın davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yanlar arasındaki uyuşmazlık, kambiyo senedi olan bonoya dayalı menfi tespit davasıdır. Dava 6335 sayılı Yasa ile değişik 6102 sayılı ..."nın 5. maddesi hükmünün yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden sonra açılmıştır. Anılan Yasa hükmüne göre; “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Somut olayda asliye hukuk mahkemesinin görevli olmadığı, asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 22/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.