19. Ceza Dairesi 2019/19297 E. , 2020/9841 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Nakil Aracının İadesi
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yerel Mahkemece kurulan mahkumiyet hükmüyle birlikte, 5607 sayılı Kanun"un 13. maddesi ve 5237 sayılı Kanun"un 54. maddesindeki şartların gerçekleşmemesi sebebiyle, nakilde kullanılan aracın iadesine de karar verildiği, iade kararının, araç hakkında açılmış müsadare davasının konusu olması bakımından, bozma kararıyla birlikte aracın iadesi hükmünün de ortadan kalkacağı, bu durumda yeniden yapılacak yargılama sonucunda tekrar iade kararı verilmesi halinde, kanun yollarının tüketilmesi de dahil, bu kararın kesinleşmesinin uzun bir süre geçtikten sonra mümkün olacağı, kanun yolu denetiminde aracın iadesi kararının hukuka uygun bulunması halinde, bu süre zarfında şahsın, aracı üzerindeki hukuki tasarruf hakkından mahrum kalacağı, aksi durumun ise AİHS ek 1 protokolün 1. maddesi ve Anayasa"nın 35. maddesiyle güvence altına alınan mülkiyet hakkına haksız müdahale oluşturacağı, Yargıtayca bu aşamada yapılacak denetimin söz konusu sakıncaları ortadan kaldıracağı gibi, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ilkesinin yerine getirilmesi bakımından da gerekli olduğu değerlendirilerek, temyize konu mahkeme hükmü ceza ve müsadere bakımından ayrı başlıklarda incelenmekle;
A-) Nakil aracının iadesi kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Nakilde kullanılan aracın iadesine ilişkin mahkeme gerekçesi yerinde olmakla, katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDİYLE İADE KARARININ ONANMASINA,
B-) Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1-) Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklinde düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içerdiği, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, dosyanın tarafsız ve bağımsız bilirkişiye tevdi edilip suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerinin tespit edilmesi suretiyle; 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun yerel mahkemece yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
2-) UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık ... hakkında temyiz davasına konu olan (aynı) suçtan açılan başka bir kamu davasında, Osmaniye 1. Asliye Ceza Mahkemesince 25.12.2013 tarihli 2013/787 E. 2013/1141 K. sayılı “mahkumiyet” hükmü verildiğinin ve dosyanın Dairemizin 30.06.2020 tarihli, 2019/2195 E. 2020/9146 K. sayılı kararıyla bozulmasına karar verildiğinin tespit edilmesi karşısında;
Yerel mahkemece; UYAP kayıtları taranarak, sanık hakkında aynı suçtan açılmış başkaca ceza davası dosyalarının bulunup bulunmadığı da tespit edilip hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle bu dosyalar arasında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması ve ulaşılacak sonuca göre yargılama süreçlerinin akıbeti ile sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi zorunluluğu,
3-) Sanık ... hakkında, adli sicil kaydının incelenmesi sonucu Gaziantep 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.10.2007 tarihli 2006/295 E. 2007/209 K. Sayılı kararının 24.10.2011 tarihinde yerine getirildiği görülmekle; mahkumiyet hükmünün yanı sıra şartları oluşan TCK"nin 58. maddesinin de uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1-) Hüküm fıkrasında sanıklar için öngörülen temel cezanın tayininde suç konusu eşyanın değeri, suçun işleniş şekli, sanıkların ekonomik durumu itibarıyla TCK"nin 3,61. Maddeleri kapsamında hapisle birlikte verilen adli para cezasından fazla oranda teşdit uygulanması,
2-) Sanıklar hakkında hapisle birlikte verilen adli para cezasının bir günlük karşılığının TCK"nin 52/2. maddesi gereği paraya çevrilmesi gerekirken, TCK"nin 50/1. maddesi gereği paraya çevrildiğinden bahsedilmesi,
3-) Suçtan doğrudan zarar görmeyen ve suç tarihine göre katılma hakkı bulunmayan şikayetçi TAPDK"nin katılmasına karar verilerek katılan kurum ile birlikte lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ... ile katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 06.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.