20. Ceza Dairesi 2018/854 E. , 2018/3109 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/07/2017 tarihli ve 2016/711 esas, 2017/452 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 17/01/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında 30/10/2015 tarihli “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 01/04/2016 tarihli ve 2015/159658 soruşturma, 2016/557 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 19/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, kararın infazı için 03/04/2016 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği,
2-İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nün 11/04/2016 tarihli çağrı yazısının 22/04/2016 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle 13/07/2016 tarihli yazı ile uyarıldığı, uyarı yazısının mernis adresinde 09/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması üzerine 27/09/2016 tarihli yazı ile evrak kapatılarak savcılığa gönderildiği,
3-İstanbul Anadolu C.Başsavcılığınca erteleme kararının kaldırılarak, 26/10/2016 tarihli 2015/159658 soruşturma ve 2016/39050 esas sayılı iddianame ile sanık hakkında TCK’nın 191/1 ve 53.maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
4-İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi’ nin kanun yararına bozmaya konu 04/07/2017 tarihli 2016/711 esas ve 2017/452 sayılı kararı ile; yargılamanın durmasına karar verildiği, kararın 12/09/2017 tarihinde kanun yoluna gidilmeden kesinleştiği, Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/04/2016 tarihli ve 2015/159658 soruşturma, 2016/557 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, hükümlünün denetimli serbestlik tedibirine uymaması nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26/10/2016 tarihli ve 2015/159658 soruşturma, 2016/39050 esas, 2016/32639 iddianame sayılı kamu davasının açılması üzerine sanığın yapılan yargılamasında, kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/07/2017 tarihli ve 2016/711 esas, 2017/452 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/07/2017 tarihli kararıyla, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/04/2016 tarihli ve 2015/159658 soruşturma, 2016/557 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın şüpheliye tebliğ edilmeksizin infazı için Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiğinden bahisle kovuşturma şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın durmasına dair karar verilmiş ise de,
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/04/2016 tarihli ve 2015/159658 soruşturma, 2016/557 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın 19/04/2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yapılan uyarılı davetnamenin ise 22/04/2016 tarihinde yükümlünün çarşıda olması nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği, uyarıya rağmen hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmemesi üzerine, anılan Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 27/06/2016 tarihli ve 2016/127 sayılı yazısı ile uyarıldığı, buna rağmen hükümlünün yine müracaat etmemesi üzerine dosyasının kapatılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, böylece yükümlünün denetimli serbestlik tedbirine uymama konusunda ısrar gösterdiği anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/07/2017 tarihli ve 2016/711 esas, 2017/452 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
İncelenen dosyada; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 01/04/2016 tarihli ve 2015/159658 soruşturma, 2016/557 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararın 19/04/2016 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yapılan uyarılı davetnamenin ise 22/04/2016 tarihinde yükümlünün çarşıda olması nedeniyle 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği, uyarıya rağmen hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne başvurmaması üzerine, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 27/06/2016 tarihli ve 2016/127 sayılı yazısı ile uyarıldığı, buna karşın hükümlünün yine müdürlüğe başvurmaması üzerine dosyasının kapatılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği anlaşılmaktadır.
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş olup, aynı maddenin 9. fıkrasında yer alan "Bu maddede aksine düzenleme bulunmayan hallerde, Ceza Muhakemesi Kanunu"nun kamu davasının açılmasının ertelenmesine ilişkin 171. maddesi ... hükümleri uygulanır." yönlendirmesi gereği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 171. maddesi incelendiğinde, ilgili maddenin 2. fıkrasının son cümlesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına, sadece suçtan zarar görenin CMK"nın 173. maddesi hükümlerine göre itiraz edebileceğine ilişkin düzenlemeye yer verilmesi karşısında, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik şüpheliye kanunen itiraz hakkı tanınması gerektiği, TCK"nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmesinin gerektiği, incelemeye konu dosyada ise, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen 01/04/2016 tarihli, 2016/557 karar sayılı "Kamu davasının açılmasının beş yıl süre ile ertelenmesi ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" ilişkin karar, şüpheliye tebliğ edilmeden önce, Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünce 11/04/2016 tarihinde düzenlenen ihtarlı çağrı kağıdı ile tedbirin infazı için işlemlere başlandığı anlaşıldığından, şüpheli hakkında verilen karar kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı ve dolayısı ile Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen 11/04/2016 tarihli ihtarlı çağrı kağıdının, 22/04/2016 tarihinde tebliğ edilmesinin hukukî sonuç doğurmayacağı dikkate alındığında durma kararının yerinde olduğu anlaşıldığından kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
D) Karar:
Açıklanan nedenlerle;
İstanbul Anadolu 55.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 04/07/2017 tarihli, 2016/711 esas ve 2017/452 sayılı kararı kanuna uygun olduğundan, yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 04/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.