Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/4568 Esas 2019/7875 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4568
Karar No: 2019/7875
Karar Tarihi: 15.10.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/4568 Esas 2019/7875 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/4568 E.  ,  2019/7875 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı, davalı kiracının aylık brüt 1.125 TL kira ödediğini, ödenen kira bedelinin emsallerine göre düşük kaldığını belirterek 11/01/2014 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık brüt 12.500 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, 11/01/2014 tarihinden itibaren başlayan yeni kira döneminde aylık kiranın 4.950,00 TL olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- ...nın 294/3. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyeti ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Esasen kısa kararı yazıp tefhim etmekle davadan el çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak bulunmamaktadır. ...nın 298/2.nci maddesinde gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı öngörülmüştür. Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili ya da farklı olması yargılamanın aleniyetine kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa"nın 141. maddesi ile HUMK.nın ve ...nın yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca, anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksi düşünce ve uygulama yargının, yargıcın ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile bağdaşmaz.
    Somut olayda, tefhim edilen kısa kararda "davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine" karar verilmiş iken gerekçeli kararda "davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, 11/01/2014 tarihinden itibaren başlayan yeni kira döneminde aylık
    kiranın 4.950,00 TL olduğunun tespitine " şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu şekilde kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Bu nedenle Mahkemece kısa kararla bağlı olmaksızın ve dosya münderecatına göre, açıklanan hususlar göz önünde tutularak vicdani kanaate göre yeni bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    2- Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.