(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2014/200 E. , 2014/760 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen 17/09/2013 tarihli direnme kararının süresi içinde Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, Dairemizin 6352 sayılı Kanun"un 40.maddesi ile eklenen 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu"nun Geçici ikinci maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili, davacı işçinin davalıya ait işyerinde çalışırken iş sözleşmesinin feshedildiğini, açtığı işe iade davasının kabul edildiğini, temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, süresinde müracaat etmesine rağmen işe başlatılmadığını, işe iadeden kaynaklanan 4 aylık sürenin ilavesi ile fark kıdem tazminatı ve hiç ödenmeyen ihbar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davacıya kıdem tazminatı ödendiğini, bunun faizi ile birlikte mahsubu halinde alacağının kalmayacağını, ihbar öneli kullandırılması nedeni ile ihbar tazminatı talep edemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Dairemizin 28/02/2013 gün ve 2013/2235 Esas, 2013/1878 Karar sayılı kararı ile ihbar tazminatı açısından karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, “mahkemece verilen karar Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bu konuda verdiği karara uygun olduğundan ilk kararda direnilmesine karar verilmiştir.” gerekçesi ile önceki kararda direnilmiştir.
Dairemizince “ ..Somut olayda, davalı işverence daha önce davacıya usulüne uygun olarak ihbar öneli verilmiş olup, feshin geçersizliğine karar verildikten sonra işe başlatılmayan davacıya 4857 sayılı Kanun"un 21. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tekrar ihbar öneli verilmesine gerek olmadığından ihbar tazminatı isteğinin reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmiş olması ayrıca kabule göre de ihbar tazminatı alacağının ıslahla arttırılan kısmı için faizin ıslah tarihi yerine dava tarihinden başlatılması hatalı olmuştur. “ gerekçesi ile karar bozulmuş ise de, dava dosyasının yeniden tetkik edilmesi sonucunda davacının hizmet süresinin 24.12.2001-17.07.2006 tarihleri arasında 4 yıl 6 ay 23 gün olduğu, hizmet süresine göre 4857 sayılı Yasa"nın 17.maddesi uyarınca ihbar önelinin 8 hafta olduğu, davacıya tebliğ edilen 03.06.2006 tarihli yazı ile iş sözleşmesinin 31.07.2006 tarihinde feshedileceğinin bildirilerek ihbar öneli tanındığı, ancak dosya içindeki belgelerden iş sözleşmesinin 17.07.2006 tarihinde feshedildiği, bu hale göre 56 günlük ihbar önelinin tam olarak kullandırılmadığı, 6 hafta üzerinden kullandırılan ihbar önelinin, “ihbar önelinin bölünmezliği” ilkesi uyarınca geçerli olmadığı, davacının ihbar tazminatına hak kazandığı, bu nedenle mahkemenin ihbar tazminatını hüküm altına almasının bu gerekçe ile yerinde olduğu, Dairemizin ihbar tazminatı talebinin reddi gerektiği yönündeki bozma kararının yerinde olmadığı direnme kararının bu gerekçe ile sonucu bakımından doğru olduğu anlaşılmaktadır. Ancak davalının önceden temerrüde düşürülmemiş olması nedeni ile ihbar tazminatının tümüne dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi hatalı olup bozma nedenidir. Ne varki bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hüküm fıkrasının ihbar tazminatına ilişkin paragrafının tümü ile hükümden çıkarılarak yerine,
“Ihbar tazminatı olarak 1641,93 TL net alacağın 100,00TL"sının 27/06/2012 dava tarihinden, bakiyesinin 04/12/2012 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” sözcük ve rakamlarının yazılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21/01/2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.