11. Hukuk Dairesi 2019/327 E. , 2019/7368 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 22/02/2017 tarih ve 2016/495-2017/69 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tasarruflarını davalı bankada değerlendirmek amacıyla davalı bankanın Karşıyaka Şubesi’ne başvurduğunu, banka müdürünün telkinleri sonucunda davalı bankanın güvencesi altında bulunan İmar Off-Shore Ltd. Şti’ye parasını yatırdığını, davalı bankanın TMSF’ye devredildiğini, müvekkiline parasının ve faizinin ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL"nin davalı bankaya el konulduğu 03.07.2003 tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 25.11.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile 141.146,78 TL ve 32.218,78 Euro"nun iflas masasına kaydına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının hesabının off-shore limited nezdinde olduğunu, bu şirketin müvekkili bankadan ayrı bir tüzel kişilik olduğundan davanın müvekkili bankaya yöneltilmesinin mümkün bulunmadığını savunarak, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve dosya kapsamına göre; bozma ilamına uyulması kararının davalı lehine usuli müktesep hak teşkil ettiği, bu bağlamda Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 15/02/2011 gün 2009/9214 E. 2011/1714 K.sayılı bozma kararından sonra davacı vekili tarafından sunulan 25/11/2014 havale tarihli ıslah dilekçesinin ibrazının usulüne uygun olmadığı, sırf bu nedenle ıslah talebinin usulden reddine karar vermek gerektiği, dava dilekçesinde talep edilen 5.000,00 TL alacak ile ilgili olarak bozma kararında sair davalı itirazlarının reddine karar verilmesi nedeniyle 5.000,00 TL davacı alacağının bankaya el koyma tarihi 03/07/2003 tarihinden bankanın iflas tarihi 08/06/2005 tarihine kadar işleyecek ticari (avans) faizinin varlığının da kesinleştiği gerekçesiyle 5.000,00 TL asıl alacak ve 4.322,03 TL faiz olmak üzere toplam 9.322,03 TL davacı alacağının davalı Müflis Türkiye İmar Bankası İflas Masasına kayıt ve kabulüne, ıslah talebinin usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Mahkemece verilen karar davacı vekiline 23.11.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından 07.12.2018 tarihinde gönderildiği anlaşılan dilekçe ile karar temyiz edilmiş ve temyiz harcı da 07.12.2018 tarihinde yatırılmış ise de, kararın temyiz süresi İİK. 164. maddesi uyarınca 10 gün olup yasal temyiz süresi geçirildikten sonra temyiz edildiği anlaşılmıştır. HUMK 432/4. madde ve fıkrasına göre, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün ve 1989/3 Esas, 1990/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden davacı vekilinin HUMK 432/4. maddesi uyarınca temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz isteminin süresinde olmadığından REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.