18. Hukuk Dairesi 2015/2143 E. , 2015/2291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Köyü 1528 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, kuru tarlada bilirkişi kurullarının münavebeye aldığı ürünlerin dekar başına verimi, Tarsus Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğü"nün daha önceki yıllar için belirlenmiş bulunan verim miktarları ile karşılaştırıldığında genellikle düşük olduğu görülmektedir. Örneğin, buğdayın verimi 2008-2011 yılları arasında 375-400 kg/dekar iken 2012 yılında 300 kg/dekar olduğu, bezelyenin verimi geçmiş yıllarda 1200-700 kg/dekar iken 2012 yılında 700 kg/dekar olduğu, baklanın verimi ise eski yıllarda 700-500 kg/dekar iken 2012 yılında 700 kg/dekar olduğu, 2012 yılında verim miktarları düşerken sözü edilen ürünlerin satış fiyatlarının da azaldığı gözönünde tutulduğunda Tarsus ilçesi sınırları içerisinde kuru tarım arazisi niteliğindeki taşınmazların normal koşullarda verim durumunun geçmiş yıllara göre bir yılda bu denli değişip azalmış olmasını olağan saymaya imkan yoktur. Bu tespit ile yapılan değerlendirmede farklı idareler tarafından farklı amaçla yapılan kamulaştırmalarda 2012 yılı değerlendirme tarihi itibariyle farklı fiyatlara ulaşıldığı görülmüştür. Bu durum ise bilimsel yöntemle değer tespiti yapılması ilkesine aykırılık oluşturmaktadır.
Buna göre, yörenin doğal iklim koşulları, toprak yapısı ve üretim tekniği olağanüstü bir değişikliğe uğramış olmadıkça -ki böyle bir durumun varlığı ileri sürülüp yöntemince kanıtlanmış olmadığına göre- taşınmazın veriminde birden bire azalma olması inandırıcı olmaktan uzaktır. Şu halde gıda, tarım ve hayvancılık ilçe
müdürlüğünce, verim miktarı ya önceki yıllarda yüksek ya da 2012 yılında düşük gösterilmiştir. Ancak, yukarıda değinilen ürünlerin verimi geçmiş yıllarda istikrarlı olup, yıllara göre fazla bir değişiklik arz etmediği de dikkate alındığında, 2012 yılında mahkemeye gönderilen veri cetvellerinin gerçeği yansıtmadığı izlenimi uyandırmaktadır.
Saptanan bu durum karşısında mahkemece, öncelikle bilirkişi kurullarınca münavebeye alınan ürünlerin değerlendirme tarihi (2012 yılı) itibarıyla dekar başına ortalama verimi ve üretim giderleri ile kg. başına ortalama toptan satış fiyatlarını içeren veri cetvellerinin çevre il ve ilçelerin (Mersin, Silifke, Erdemli) gıda, tarım ve hayvancılık müdürlüklerinden getirtilerek dosyaya konulmasından sonra, 2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasayla değişik 11.maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin resmi verilere ve gerçeğe uygun biçimde yöntemince tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden bilirkişi kurulunca 2012 yılı Tarsus verilerinin sağlıklı olmadığı gerekçesi ile taşınmazın değerlendirilmesinde 2012 yılı hariç olmak üzere son 4 yılın verim ortalamaları esas alınması suretiyle bedel tespit edilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.