7. Hukuk Dairesi 2013/27290 E. , 2014/739 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : KDZ.Ereğli 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 13/11/2013
Numarası : 2013/166-2013/507
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,
2-Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde çalışırken, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna itibarla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine 22. Hukuk Dairesi"nin 21.01.2013 tarihli ilamı ile, “...Davalı taraf temyiz aşamasında, davacının Haziran ve Temmuz maaşının ödendiğine dair davacı tarafından imzalı 1.500,00 TL tutarında makbuz sunmuştur. İtiraz niteliğinde bu belgeler yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerekir. Bu nedenle anılan makbuza karşı davacı tarafa diyecekleri sorulmalı, ücretin ödendiği sabit olduğu takdirde bu miktar mahsup edilerek ücret alacağı hesaplanmalıdır.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma kararına uyan Mahkeme, davalı vekilinin temyiz incelemesi aşamasında sunduğu belgeye karşı davacıdan diyeceklerini sormuş, bu belgede belirtilen aylara ait ücret alacaklarının ödendiğini kabul ederek diğer alacaklar hakkında kısmen kabul kararı vermiştir.
Davalı vekili kararı yeniden temyiz etmiş ve temyiz dilekçesine davacının imzasının bulunduğu 30.07.2009 tarihli kıdem tazminatı ve fazla mesai ücreti olarak 15.500,00 TL ödendiğine dair belge sunmuş, bunun yeni temin edildiğini beyanla dikkate alınmasını talep etmiştir.
Ödeme hakkı ortadan kaldıran itiraz niteliğinde bir savunma olup davanın her aşamasında hatta temyiz aşamasında dahi ileri sürülebilir ve bu itirazın değerlendirilmesi gerekir. Bu itibarla davalı vekilinin temyiz dilekçesine eklediği belgeye karşı davacıdan diyecekleri sorulmalı, ödendiğinin sabit olması halinde 6098 sayılı Borçlar Kanunu"nun mahsuba ilişkin 100 ve devamı maddelerine göre mahsup yapılarak sözü edilen alacaklar varsa hüküm altına alınmalıdır.
Yasada açıkça yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinden, aleyhine hüküm verilen taraf sorumludur. Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır. Aleyhine hüküm verilenler birden fazla ise mahkeme yargılama giderlerini, bunlar arasında paylaştırabileceği gibi, müteselsilen sorumlu tutulmalarını da kararlaştırabilir (6100 sayılı Yasa Md. 326).
Yasanın 327.maddesi gereğince, gereksiz yere davanın uzamasına veya yargılama giderine sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa dahi, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir. Bir kişi davada sıfatı olmadığı hâlde, davacıyı, davalı sıfatı kendisine aitmiş gibi yanıltıp, kendisine karşı dava açılmasına sebebiyet verdiği durumlarda, davanın sıfat yokluğu nedeniyle reddi hâlinde, davalı yararına yargılama giderlerine hükmedilemez.
Bu itibarla 6100 sayılı HMK"nun 327.maddesi hükmüne göre davalı lehine karar verilse bile, davalı taraf elindeki ödeme belgelerini zamanında sunmayıp parça parça sunduğundan ve bu şekilde davanın uzamasına neden olduğundan kabul ve red oranı dikkate alınmadan yargılamada yapılan tüm giderlerden sorumlu tutulmalıdır.
Yapılacak iş; davalının sunduğu belgeler dikkate alınarak ve HMK"nun 327.maddesi gözetilerek çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
O halde davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazı kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan karanın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.