7. Hukuk Dairesi 2013/27163 E. , 2014/734 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Adana 3. İş Mahkemesi
Tarihi : 12/09/2013
Numarası : 2012/470-2013/481
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,
2-Davacı davalıya ait işyerinden emekli olarak işten ayrıldığını, bakım teknisyeni olarak çalıştığını, işyerinde uygulanmakta olan TİS hükümlerine göre kendisine bakım tazminatı ödenemesi gerektiği halde ödenmediğini iddia ederek bakım tazminatı alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili davacının iddialarının asılsız olduğunu, fiilen bakım tazminatı ödenmesini gerektirecek iş yapmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna itibarla davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 03/07/2012 tarihli ilamı ile özetle, davalının davaya karşı ileri sürdüğü zamanaşımı savunmasına itibar edilerek ücret niteliğindeki bakım tazminatının dava tarihinden geriye doğru 5 yıl için hesap edilmesi ve davacının son 10 yılda “Kontrol Yardımcısı” olarak çalıştığına ilişkin dosya içindeki belgeler, davacı tanıklarının beyanları, fazla çalışma çizelgeleri yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak gerekirse mahallinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmak suretiyle davacının fiilen bakım tazminatına hak kazanacak şekilde çalıştığı dönemler tespit edilerek, davalı tarafın zamanaşımı savunması da dikkate alınarak davacının bakım tazminatı alacağı hususunda yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
Bozma kararına uyan Mahkeme, davalı işverenden davacının fiilen bakım tazminatına hak kazanacak şekilde çalıştığı sürenin dönemler halinde bildirilmesini istemiş, davalı işveren ise davacının 1985 yılında elektrik teknisyen yardımcısı olarak işe başladığını, 15/10/1990 yılında elektrik teknisyeni, 1996 yılında ETİB uzman teknisyeni olduğunu, 2008 yılında emekliye ayrıldığını, 1997-2007 arası fiilen metraj ölçümü, kontrol ve büro kesin hesap işlerini yaptığını bildirmiştir. Mahkeme bu yazı cevabından sonra bilirkişiden ek hesap raporu almış, dava zamanaşımı dikkate alınarak hesap edilen miktarın davalıdan tahsiline karar vermiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmakla Öncelikle belirtmelidir ki; 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “usulü kazanılmış hak” olarak adlandırılır. Bu hukuki kurum mahkemeye; hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve istenilenler kapsamında işlem yapmak ve hüküm kurmak zorunluluğunu getirir. Uzun yıllardan beri Yargıtay"ın kökleşmiş, sapma göstermeyen uygulamaları ve öğretide benimsenen usulü kazanılmış hak müessesesi, usul hukukunun dayandığı vazgeçilmez ana temellerinden biridir.
Somut olayda;
Mahkemenin bozma kararına uymasına rağmen bozmanın gereklerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bozma kararında dosya içeriği ve yargılama safahatı özetlendikten sonra “öncelikle davacının son 10 yılda “Kontrol Yardımcısı” olarak çalıştığına ilişkin dosya içindeki belgeler, davacı tanıklarının beyanları, fazla çalışma çizelgeleri yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak gerekirse mahallinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılmak suretiyle davacının fiilen bakım tazminatına hak kazanacak şekilde çalıştığı dönemler tespit edilerek, davalı tarafın zamanaşımı savunması da dikkate alınarak davacının bakım tazminatı alacağı hususunda yeniden bir karar verilmelidir.” denilerek mahkemenin yapması gerekenler açıklanmıştır. Buna rağmen mahkeme davacının kontrol yardımcısı olarak çalıştığına ilişkin dosya içindeki belgeleri, fazla mesai çizelgelerini değerlendirmemiş, mahallinde keşif yapılıp yapılmaması konusunda bir karar vermemiş, davacının fiilen bakım tazminatı almayı gerektirecek şekilde çalışıp çalışmadığını kesin bir biçimde tespit etmemiştir. Sadece davalı işverenden gelen ve uyuşmazlığı çözmekten uzak yazı içeriği ve bilirkişinin ek hesap raporundaki değerlendirmesi ile yetinilerek alacak hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece bozmanın gerekleri tam olarak yerine getirilmeli, gerekirse ek hesap raporu alınmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek çıkacak sonuca göre karar verilmelidir. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuştur.
O halde davalı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan karanın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 21/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.