8. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/502 Karar No: 2015/7180 Karar Tarihi: 30.03.2015
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/502 Esas 2015/7180 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2014/502 E. , 2015/7180 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ....... Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
... .... ile...... aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair...... Aile Mahkemesi"nden verilen 19.02.2013 gün ve 116/78 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı .... ..... vekili, mal rejiminin tasfiyesiyle evlilik birliği içinde sahip olunan araç ve taşınmaz için katkı payı alacağı isteğinde bulunmuştur. Davalı...... vekili, davacının ev hanımı olup katkısının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıda belirtilenlerin dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 3479 ada 5 parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; taraflar 23.03.1987 tarihinde evlenmiş olup, 01.11.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK"nun 225/son maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Eşler sözleşmeyle başka mal rejimini seçmediklerinden evlenme tarihinden 4721 sayılı Yasa"nın yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM"nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten boşanma dava tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. (4722 sayılı Yasa"nın 10, TMK"nun 202 md.) Tasfiyeye konu taşınmaz taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 04.12.1990 tarihinde üçüncü kişiden satın alınarak davalı koca adına tespit edilmiştir. Dava, BK"nun genel hükümlerine göre çözümlenmesi gereken katkı payı alacağına ilişkindir. Her ne kadar Mahkemece, davacı .... .....in ev kadını olup, katkısı kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu görüşüne katılmak mümkün değildir. Şöyle ki; davalı tanığı olarak dinlenen davalının babası ...... beyanında, arsanın Ümmihan"ın altınları ile alınmasının kararlaştırıldığını bildirdiği, yine dinlenen davalı tanığı ..... ise, ev yaptırılırken davacı ......"ın kız kardeşinin 1000-1500 TL parayı taraflara verdiğini bildirmiştir. Bu anlatımlara göre, davacının tasfiyeye konu taşınmazın arsasının alımında ve üzerindeki evin yapımında katkısının bulunduğunun kabulü gerekir. Bu kabule göre, tasfiyeye konu taşınmazın edinme tarihindeki piyasa değeri de belirlenerek gerekir ise hesap bilirkişisinden yararlanmak suretiyle davacının katkı oranının belirlenmesi, bulunan bu oranın taşınmazın dava tarihindeki sürüm değeri ile çarpılarak saptanacak miktarın talep miktarı da gözönünde bulundurularak katkı payı alacağı olarak hüküm altına alınması gerekirken, delilleri yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Davacı vekilinin yukarıda açıklanan gerekçelerle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna aykırı görülen Yerel Mahkeme hükmünün taşınmaza ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla uygulanacak olan 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.